Examples of using "Overwhelmed" in a sentence and their turkish translations:
Tom bunalmış.
Ben bunalmıştım.
Ben son derece bunaldım.
Tom kendini kaybetmiş hissetti.
Bunalmış değilim.
Boğulmuş hissettim.
Pişmanlık, Leyla'yı mahvetti.
Boğulmuş hissediyorum.
Ben oldukça bunalmıştım.
Tom kendini tamamen bunalmış hissetti.
Tamamen hırsıma yenik düşmüş durumdayım.
Tom çok bunaldı.
Kendimi tamamen bunalmış hissediyordum.
Tom mahcup edildiğini itiraf ediyor.
Çok bunaldığımı kabul ediyorum.
Tom biraz bunalmış görünüyor.
bunalmış ve fonksiyonunu yitirmiş.
Korku ve paniğe kapılmıştım.
O duygu yüzünden bunalmıştı.
Sel köyü mahvetti.
Sami üzüntüye boğulmuştu.
Tom utancından yerin dibine girdi.
Önümüzde yolculuktan tamamen bunalmış
Tom boğulduğunu söyledi.
Tom, Mary'nin boğulduğunu söyledi.
Tom bunalmıştı ama Mary öyle değildi.
Üzücü haber yüzünden mahvoldu.
Çölün durgunluğu beni bunalttı.
Kocasının ölümü onu tamamen şaşkına çevirmiş.
Tom onun hepsi tarafından biraz bunalmış.
O, onun sevgisinin yoğunluğuyla bunalmıştı.
Yorgun, düşman piyade zar zor kavga etti ve çabucak bunaldılar.
Liisa tamamen bunalmıştı fakat orada ona yardım edebilecek kimse yoktu.
Soylu Yeniçeriler bile sadece bir köşede savaşabilirlerdi
Yorgun Osmanlı ordusunun her an yok edilebileceğini anlayan Stefan, atına binerek
Küçük ve köhne bir kasabada yetişen Tom, büyük şehre yerleştiğinde sudan çıkmış balığa dönmüştü.