Examples of using "Lets" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'nin kazanmasına izin veriyor.
Tom asla birinin bir şey yapmasına izin vermez.
Çatı içeriye yağmur sızdırıyor.
Tom her zaman yardım etmemize izin verir.
- Tom asla bizim oynamamıza izin vermez.
- Tom bizim oynamamıza hiç izin vermiyor.
Bunu görmezden geliyor.
Bu bilet içeriye iki kişi aldırır.
O asla birine bir şey yapma izni vermez.
Peki, bir şeye daha bakalım.
Çoğunlukla daktilosunu kullanmama izin verir.
Artık hiç kimse eğlenmeme izin vermiyor.
Tom sık sık arabasını kullanmama izin verir.
Hayal gücümüz uzayda seyahat etmemize izin veriyor.
Okul saat üç buçukta bitiyor.
Hadi siktir olup gidelim buradan.
Hadi bakalım, dövüşelim!
Janet bana her zaman onun daktilosunu kullanmama izin verir.
Tom genelde bilgisayarını kullanmama izin verir.
Yağmur durursa dışarı gidebilirim.
Tom zengin olduğunu herhangi birinin unutmasına asla izin vermez.
Tom, Mary'nin neredeyse her şeyi ile gitmesine izin veriyor.
Bir blender birlikte farklı gıdaların karışımı sağlar.
Her şeyi korumak isteyen her şeyin kaçışına izin verir.
Tom, açıkladığından çok daha fazlasını biliyor.
Tom bana izin verir vermez bunu yapacağım.
O, her zaman çocuklarına istediklerini yapmalarına izin verir.
Prens William'ın herhangi birinin ona Bill demesine izin verip vermeyeceğini merak ediyorum.
Hoca sınavda hesap makinesi kullanmaya izin veriyor.
Tom akşam 10.00'dan sonra çocuklarının TV izlemesine asla izin vermez.
Tom Mary'nin bunu yapmasına izin veriyor.
. Yurtdışındaysanız, Surfshark , favori sitelere
Tom genellikle kirli tabakları bir hafta kadar biriktirir, sonra onları yıkar.
İnanç, imkansızı denemenize izin verir. Ancak şüphe, sizi mümkün olandan bile alıkoyar.
Tom bana istediğim her şeyi yaptırır.
Dahası, tek bir abonelik, Surfshark'ı istediğiniz kadar cihaza kurmanıza izin verir.
Ülkemize ne borçlu olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Vergi dairesi bize bildirir.
Ken çocuklarının kendi tarzlarını seçmelerine izin veriyor, bu yüzden onlar gece geç saatlere kadar yatmıyorlar.
Tom, Meryem'in canı ne isterse yapmasına müsaade ediyor.
Tom, Mary'nin istediği her şeyi yapmasına izin veriyor.
Kahkaha bir cam sileceği gibidir. Yağmuru durduramaz, ancak seni ileri doğru hareket ettirir.