Examples of using "Intends" in a sentence and their turkish translations:
Tom alışverişe gitmeye niyetleniyor.
Tom onu yapmayı istiyor.
O, tenis oynamaya niyetlidir.
Tom onu değiştirmek istiyor.
Tom kendini öldürmeyi tasarlıyor.
Tom eve yürümek istiyor.
Tom hâlâ gitmek istiyor.
Tom oraya gitmek istiyor.
O, amcasını ziyaret etmek niyetinde.
Tom bir gazeteci olmaya niyetleniyor.
Tom bir öğretmen olmak istiyor.
Tom, Boston'a dönmek istiyor.
Tom bu öğleden sonra ayrılmak istiyor.
Tom bunu yapmak niyetinde olduğunu söylüyor.
Tom Mary'nin bunu yapmaya niyet ettiğini söylüyor. söylüyor.
Tom Mary'nin bunu yapmaya niyet ettiğini söyledi.
Tom Pazartesi günü Mary'yi ziyaret etmek niyetinde.
O yarın öğleden sonra tenis oynamaya niyet ediyor.
O, yeni bir bisiklet almaya niyetlidir.
Öyle ya da böyle, Tom'un gitmeye niyeti var.
Tom, ne olursa olsun gitmek niyetinde.
Tom kazanmayı düşündüğünü söyledi.
Tom'un ne yapmayı planladığını biliyorum.
Tom yarın erken kalkmak istiyor.
Tom hâlâ takıma katılmayı istiyor.
- Tom, Mary'nin ne yapmaya niyet ettiğini biliyor.
- Tom, Mary'nin ne yapmak istediğini biliyor.
Tom, Boston'a geri dönmeyi düşünüyor.
Tom sürekli olarak Japonya'da yaşamaya niyetleniyor.
O bir güzellik yarışmasına katılmak niyetinde.
Pazar günü çiftliği ziyaret etmeye niyet ediyor.
Babam önümüzdeki hafta yurt dışına gitmek niyetinde.
O zaten denize gitmek istiyor.
Tom hava durumu ne olursa olsun gitmek niyetinde.
Sence Tom gerçekten yardım etmek niyetinde mi?
Ülkeye daha önce dönmeyi planlıyor.
Tom muhtemelen Mary'nin yapmayı istediği şeyi bilir.
Temelli Japonya'da yaşamaya niyetli.
Tom eski arabasını korumak istediğini söyledi.
Brian kullandığı parayı kesinlikle sınırlamak niyetinde.
Kim gelecekte bir diplomat olmak niyetinde.
Tom'un gerçekten onu yapmaya niyet ettiğini düşünüyor musun?
Tom yarın öğleden sonra Mary ile tenis oynamayı planlıyor.
Tom Boston'da üç gün kalmaya niyetli.
Tom, 20 Ekim’e kadar Avustralya’da kalmayı amaçlıyor.
Tom eski arabasını korumak istediğini söyledi.
Tom önümüzdeki ekim ayında Avustralya'ya gitmek niyetinde olduğunu söyledi.
O, babasıyla bu öğleden sonra tenis oynamaya niyetlidir.
Tom ömür boyu hapis cezasını sevgi cümleleri yazarak geçirmeyi istiyor.
Tom yaz tatili boyunca her gün tenis oynamaya niyet ediyor.
Tom ve Mary'nin John'un ne yapmak istediği konusunda hiçbir fikri yok.
- Tom bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamaya niyetli.
- Tom'un bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamaya niyeti var.
Tom bu öğleden sonra bizimle golf oynamak istediğini söylüyor.
Tom'un gerçekten okuldan ayrılmak istediğini düşünüyor musun?
- Mary en fazla iki çocuk doğurmayı amaçlamaktadır.
- Mary en fazla iki çocuk doğurmayı istemektedir.
O, hayatını Hindistan'daki hastaları tedavi etmeye adamak istiyor.
Sence Tom gerçekten bütün viski şişesini kendi başına mı içmek niyetinde?
Tom aile geçmişini araştırdı ve tüm akrabalarına detaylı bir soy ağacı göndermek niyetinde.
Merhaba! Benim adım Ricardo ve ben bir sürü dil öğrenmek isteyen Brezilyalı bir adamım.
Tom yerel politikada aktif bir rol oynuyor ve gelecek yıl belediye başkanlığı için aday olmayı planlıyor.
Tom bunu yapmak istediğini söyledi.