Examples of using "Headphones" in a sentence and their turkish translations:
Tom kulaklıklarını çıkardı.
- Tom gürültü önleyici kulaklıklara sahip.
- Tom'un gürültü önleyici kulaklıkları var.
Bu kulaklıklar çalışmıyor.
Tom kulaklık takıyor.
Kulaklığını çıkar.
Kulaklıkları bana ver.
Bu kulaklıklar çalışmıyor.
Tom kulaklıklarını taktı.
Tom kulaklıklarını çıkardı.
Senin kulaklıklarını ödünç alabilir miyim?
Senin kulaklığını ödünç alabilir miyim?
Gürültülü kulaklıklar bu adamın.
Buraya kulaklık almak için geldik.
Tom kulaklıklarını tekrar taktı.
Bu kulaklıklar çalışmıyor.
Bu kulaklıklar hem şık hem de konforlu.
Tom yeni bir kulaklık seti satın aldı.
Bu kulaklıklar ile bir şey duyamıyorum.
Ben kulaklık kullanıyorken bir şey duyamıyorum.
Bu kulaklıklar çalışmıyor.
Geceleyin artık müzik dinleyemiyorum çünkü kulaklığım bozuldu.
Radyo kulaklığını açtım bu yüzden Tom'un odaya girdiğini duymadım.
Tom kulaklığını taktı, bu yüzden Mary'nin odaya girişini duymadı.