Examples of using "Hares" in a sentence and their turkish translations:
Yaban tavşanlarının uzun kulakları vardır.
Avcı tavşanları ve geyikleri vuruyor.
Tavşanlarımı otla besliyorum.
Bir avcı, köpeği ile tavşanları avladı.
Porsuk bir sürü tavşan ve kayın tavuğu, ela keklik, küçük kemirgenler yakalar.