Translation of "Grandchildren" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Grandchildren" in a sentence and their turkish translations:

Tom wanted grandchildren.

Tom torunlar istiyordu.

Do you have grandchildren?

Torunların var mı?

Where are your grandchildren?

Torunların nerede?

Tom has three grandchildren.

Tom üç tane torun sahibidir.

We have 13 grandchildren.

Bizim 13 tane torunumuz var.

Where are my grandchildren?

Torunlarım nerede?

Mice don't have grandchildren.

Farelerin torunları yoktur.

These are my grandchildren.

Bunlar benim torunlarım.

My mother wants grandchildren.

Annem torunlar istiyor.

My parents want grandchildren.

Anne babam, torun istiyorlar.

Tom's grandchildren got nothing.

Tom'un torunlarının hiçbir şeyleri yoktu.

I have two grandchildren.

Benim iki torunum var.

I have three grandchildren.

Üç tane torunum var.

We have three grandchildren.

Üç tane torunumuz var.

Do you have any grandchildren?

Hiç torunların var mı?

My grandchildren attend this school.

Torunum bu yıl okula başladı.

Our grandchildren will love it.

Torunlarımız bunu sevecek.

Sami played with his grandchildren.

Sami torunları ile oynadı.

- The grandmother gives candies to her grandchildren.
- The grandmother gives sweets to her grandchildren.

Büyükanne torunlarına tatlılar vermektedir.

He sat surrounded by his grandchildren.

Torunları tarafından çevrilmiş şekilde oturdu.

He lived to see great-grandchildren.

O büyük torun görmek için yaşadı.

My parents really love their grandchildren.

Ebeveynlerim torunlarını gerçekten seviyor.

Tom can't refuse his grandchildren anything.

Tom torunlarından herhangi bir şey reddedemez.

Tom and Mary have three grandchildren.

Tom ve Mary'nin üç tane torunları var.

Are your grandchildren here in Boston?

Torunların Boston'da burada mı?

I'm saving them for my grandchildren.

Onları torunlarım için saklıyorum.

- I want grandchildren.
- I want grandkids.

Torun istiyorum.

Tom and Mary have several grandchildren.

Tom ve Mary'nin birkaç torunu var.

The grandmother gives candies to her grandchildren.

Büyükanne torunlarına şeker verir.

Tom gave some candy to his grandchildren.

Tom torunlarına biraz şeker verdi.

Tom has one daughter and three grandchildren.

Tom'un bir kızı ve üç torunu var.

- I didn't know your grandchildren lived in Boston.
- I didn't know that your grandchildren lived in Boston.

Torunlarının Boston'da yaşadığını bilmiyordum.

An old man sat surrounded by his grandchildren.

Yaşlı bir adam etrafı torunlarıyla çevrili olarak oturdu.

Take care of the forests for your grandchildren.

Torunların için ormanlarla ilgilen.

Letters from grandchildren are a source of delight.

Torunlardan gelen mektuplar mutluluk kaynağıdır.

On behalf of your grandchildren, save the forests!

Torunlarınız adına ormanları kurtarın.

Tom left his grandchildren a lot of money.

Tom torunlarına çok para bıraktı.

Sami always wanted to be around his grandchildren.

Sami her zaman torunlarının etrafında olmak istemişti.

He is happiest when he is with his grandchildren.

O, torunlarıyla birlikte olduğunda mutludur.

I want to leave my farm to my grandchildren.

Çiftliğimi torunlarıma bırakmak istiyorum.

Tom's grandchildren were playing with the nativity set figures.

Tom'un torunları, doğum sahnesi figürinleriyle oynuyorlardı.

I didn't know Tom and Mary were your grandchildren.

Tom ve Mary'nin torunlarınız olduklarını bilmiyordum.

We have to think about our children and our grandchildren.

Çocuklarımızı ve torunlarımızı düşünmek zorundayız.

Grandchildren are proof that some good comes from having children.

Torunlar, bazı şeylerin, çocuk sahibi olmaktan geldiğinin kanıtıdır.

Tom and Mary have three grown children and two grandchildren.

Tom ve Mary'nin üç yetişkin çocuğu ve iki torunu var.

Tom's grandchildren were a source of great pleasure for him.

Tom'un torunları onun için büyük bir zevk kaynağıydı.

Not every grandchild is an angel; sometimes grandchildren are enemies.

Her torun bir melek değildir; bazen torunlar düşmandırlar.

I want to share this with my grandchildren one day.

Bir gün bunu torunlarımla paylaşmak istiyorum.

The elderly people are ready to sacrifice for their grandchildren, if they have to.

Yaşlı insanlar, zorunda kalırlarsa torunları için fedakârlıkta bulunmaya hazırdırlar.

They each have half a dozen grandchildren, but Tom has more granddaughters, as Mary has only grandsons.

Onların her birinin yarım düzine torunları var ama Mary'nin sadece erkek torunları varken Tom'un daha fazla kız torunları var.

- We have to think about our children and our grandchildren.
- We must think of our children and grand-children.

Çocuklarımızı ve torunlarımızı düşünmek zorundayız.