Translation of "Giraffe" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Giraffe" in a sentence and their turkish translations:

I see a giraffe.

Bir zürafa görüyorum.

Where is the giraffe?

Zürafa nerededir?

Tom saw a giraffe.

Tom bir zürafa gördü.

The giraffe is sleeping.

Zürafa uyuyor.

The giraffe is dead.

Zürafa öldü.

They captured a giraffe.

Bir zürafa yakaladılar.

I've never seen a giraffe.

Ben hiç zürafa görmedim.

I never saw a giraffe.

Ben asla bir zürafa görmedim.

What sound does a giraffe make?

- Bir zürafa nasıl ses yapar?
- Zürafa ne ses çıkarır?

Tom has never seen a giraffe.

Tom hiç zürafa görmedi.

I've never actually seen a giraffe.

Aslında hiç zürafa görmedim.

A giraffe extends its neck to get food.

Bir zürafa yiyeceğini almak için boynunu uzatır.

The giraffe is the tallest of all animals.

Zürafa, hayvanların en uzunudur.

The lion ripped the flesh from the dead giraffe.

Aslan ölü zürafanın etini kopardı.

A camel is tall, but a giraffe is taller.

- Deve uzundur, ama zürafa daha uzundur.
- Deve uzundur, ama zürafa ondan da uzundur.

This giraffe calf is only a few weeks old.

Bu zürafa yavrusu daha birkaç haftalık.

I had never seen a giraffe till I visited the zoo.

Hayvanat bahçesini ziyaret edinceye kadar bir zürafa görmemiştim.

Even the long neck of a giraffe contains only seven vertebrae.

Bir zürafanın uzun boynu bile sadece yedi omurga içerir.

A Danish zoo killed a baby giraffe and invited the public to watch the dissection.

Bir Danimarka hayvanat bahçesi, bir bebek zürafayı öldürdü ve halkı diseksiyonu izlemeye davet etti.

The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.

Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.

The last time that I smelled something similar to this tea was in the giraffe house at the zoo.

Bu çaya benzer bir şeyin kokusunu son kez hayvanat bahçesinde zürafa evinde kokladım.

Had the elephant and the giraffe not had common ancestors, how might one possibly have observed that they had an exactly equal number of vertebrae in their necks?

Fil ve zürafanın ortak ataları olmasaydı biri onların boyunlarında tam eşit sayıdaki omurgaya sahip olduklarını muhtemelen nasıl fark edebilirdi?