Examples of using "Fluorescent" in a sentence and their turkish translations:
Floresan lambalardan nefret ediyorum.
Floresan aydınlatmadan nefret ediyorum.
Floresan lambayı değiştirmeliyim.
Bu ultraviyole ışık altında fosforlu görünmelerini sağlar.
Fakat kurbağaların görüşü florışı dalga boyuna mükemmel şekilde uyumlanmış durumda.
Floresan lamba arızalıydı ve kesik kesik yanıp sönüyordu.
Siyah pantolon ile floresan sarı çoraplar giymek iyi bir görünüm değil.
Bu floresan lamba titreşmeye başlıyor. Onu değiştirmemiz gerekecek.