Examples of using "Farther" in a sentence and their turkish translations:
Ne kadar uzağa?
Daha ileri yürüyemem.
Onlar üç mil öteye yürüdü.
Daha uzağa yürüyemem.
O ne kadar uzak?
Daha ileri gidemem.
Daha uzağa mı gidiyorsun?
Daha ileriye gidemeyecek kadar çok yorgundu.
Okul istasyondan daha uzaktır.
Kapıdan daha öteye gitmedi.
Onlar yangından uzaklaştılar.
Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olabilirsin.
İleride, bir eve rastladık.
Daha fazla yürüyemeyecek kadar çok yorgundum.
O daha ileri gidemeyecek kadar çok yorgun.
Daha ileri gidemeyecek kadar çok yorgundu.
Biz dinlenmeden daha uzağa gidemeyiz.
Ay yakındır. Mars çok daha uzaktır.
Ben daha ileriye gidemem.
Ben iyiyim ama biraz daha ileri gidip şunu söyleyeyim,
ve köşeden bir sürücüye çarpmayı daha da ileriye götürün.
Hiçbir şeyin gerçeğin dışına çıkamayacağı ortaya çıkıyor.
Çukurlu toplar uzaklaşır çünkü hava düzensiz bir yüzeye temas eder.
Hatırladığım kadarıyla, Tom'un evi ana yoldan biraz daha uzak.
Gezi umduğumdan daha uzun.
Çentikler ve çizikler ile dövülenler yenilerden daha uzağa uçuyorlardı.
Kuzey kutup bölgesindeki sıcaklıklar uzak güneydeki sıcaklıklardan 2 ila 3 kat daha hızlı artıyor.
Gerçek şu ki, golfçüler topa daha fazla vurarak neden birçok sebebi var.
Tom üç çocuk babasıdır.