Translation of "Dragons" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Dragons" in a sentence and their turkish translations:

Are dragons real?

Ejderhalar gerçek mi?

Dragons spit fire.

- Ejderhalar ateş saçar.
- Ejderhalar ateş püskürür.

Dragons don't exist.

Ejderhalar yoktur.

Kill the dragons.

Ejderhaları öldür.

Where are my dragons?

Ejderhalarım nerede?

There are dragons here.

Burada ejderhalar var.

Dragons are imaginary animals.

Ejderhalar hayali hayvanlardır.

Dragons are imaginary creatures.

Ejderhalar hayali yaratıklardır.

What do dragons eat?

Ejderhalar ne yerler?

The dragons must die.

Ejderhalar ölmelidir.

Dragons are dangerous creatures.

Ejderhalar tehlikeli yaratıklardır.

Dragons are powerful creatures.

Ejderhalar güçlü yaratıklardır.

Dragons are fictional creatures.

- Ejderhalar hayali yaratıklardır.
- Ejderha mitolojik bir yaratıktır.
- Ejderler efsanevi yaratıklardır.
- Ejderha bir masal canavarıdır.

They were slaughtered by dragons.

Ejderhalar tarafından katledildiler.

The Giants play the Dragons tomorrow.

Yarın Devler ve Ejderhalar oynuyor.

The dragons are born in the fire.

Ejderhalar ateşte doğarlar.

Dungeons & Dragons was calling me at that time.

Dungeons & Dragons beni çağırıyordu.

This area's known as The Land of the Dragons

Bu bölge, Ejderhalar Diyarı olarak bilinir

"Muña zaldrizoti" means "mother of dragons" in High Valyrian.

"Muña zaldrizoti" Yüksek Valyria dilinde "ejderhaların annesi" demektir.

Small children often like books about dragons and other monsters.

Küçük çocuklar genellikle ejderhalar ve diğer canavarlar hakkında kitapları sever.

Dragons still exist. That is, if you believe the legends.

Ejderhalar hala var. Yani eğer efsanelere inanıyorsanız.

Which do you like better, the Giants or the Dragons?

Hangisini daha çok seversin, Devleri mi yoksa Ejderhaları mı?

What do you call a group of dragons? A flock?

Bir grup ejderhaya ne diyorsun? Bir sürü mü?

Our greatest fears are the dragons that keep our deepest treasures.

En büyük korkularımız en derin hazinelerimizi koruyan ejderhalardır.

Tom and his friends are playing Dungeons and Dragons in the basement.

Tom ve arkadaşları bodrumda Dungeons and Dragons oynuyorlar.

Sadly, Noah's ark was not an adequate environment for dragons, dinosaurs and unicorns.

Ne yazık ki, Nuh'un gemisi ejderhalar, dinozorlar ve tek boynuzlular için uygun bir ortam değildi.

Sometimes you have to slay a few dragons to get to the princess.

Bazen prensese ulaşmak için birkaç ejderha öldürmeniz gerekir.

Perhaps all the dragons of our lives are princesses who are only waiting to see us once beautiful and brave.

Belki de hayatımızdaki tüm ejderhalar, sadece bir zamanlar güzel ve cesur görmeyi bekleyen prenseslerdir.