Examples of using "Dragged" in a sentence and their turkish translations:
Çünkü oradaydın ve sonrasında değildin
Toplantı uzadı.
Ayaklarını sürükledi.
O yaratığı sürükledi.
O, yaratıkları sürükledi.
Sami kendini dışarıya sürükledi.
Tom kendini yatağın dışına sürükledi.
Sami, Leyla'yı garaja sürükledi.
Seni buna asla sürüklememem gerekirdi.
Seni buna sürüklediğimiz için üzgünüm.
Konuşma üçe kadar sürüncemede kaldı.
O, tomruğu yarı yarıya sürükledi, yarı yarıya taşıdı.
Leyla, Sami'yi arabadan dışarı sürükledi.
Ağır bagajı havaalanına çektim.
Fadıl çöp tenekesini evden çıkardı.
Tom'un Köpeği ölü tavşanı köpek kulübesine geri sürükledi.
Bir şey bunu öldürmüş ve yemek için bu mağaraya getirmiş.
Bir yığın cesetten sürüklenen Vöggr hariç.
Bir şey onu öldürmüş ve yemek için bu mağaraya getirmiş.
Teknelerini sahile çektiler.
Tom tüm cümlelerin sonuna doğru onu bu kadar çekenin ne olduğunu merak ediyordu, ve düşündü: "Bana gel, Mary!"
Bir kurnaz avcı, Christopher Columbus bir zamanlar kırmızı bir başlık giydi ve ormana gitti. Şüphesiz, o büyük kötü kurdu cezbetti, onu yakaladı, ve bağıran kurdu gemisine geri götürdü.