Translation of "Fascinating" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Fascinating" in a sentence and their turkish translations:

That's fascinating.

- Bu büyüleyici.
- O büyüleyici.

It's fascinating.

Bu büyüleyici.

You're fascinating.

Sen büyüleyicisin.

How fascinating!

Ne kadar etkileyici!

Fascinating, it's amazing.

Büyüleyici, inanılmaz bir şey.

This is fascinating.

Bu büyüleyici.

That's just fascinating.

Bu gerçekten büyüleyici.

Tom is fascinating.

Tom büyüleyicidir.

It looks fascinating.

Büyüleyici görünüyor.

That sounds fascinating.

O büyüleyici görünüyor.

- This is a fascinating book.
- This book is fascinating.

Bu büyüleyici bir kitap.

- This is a fascinating biography.
- This biography is fascinating.

Bu büyüleyici bir biyografi.

Memories are fascinating things.

Hatıralar büyüleyici şeyler.

I find that fascinating.

Onu etkileyici buluyorum.

I found that fascinating.

Onu büyüleyici buldum.

Tom found Mary fascinating.

Tom, Mary'yi ilginç buldu.

I think it's fascinating.

Sanırım o büyüleyici.

That's a fascinating question.

O etkileyici bir soru.

That must be fascinating.

O büyüleyici olmalı.

I find languages fascinating.

Dilleri büyüleyici buluyorum.

So, it's a fascinating thing.

Yani büyüleyici bir şey.

Made a pretty fascinating discovery.

oldukça büyüleyici bir keşif yaptı.

Mary is fascinating and mysterious.

Mary büyüleyici ve gizemli.

Am I really that fascinating?

Gerçekten bu kadar çekici miyim?

It's actually kind of fascinating.

Bu aslında bir tür büyüleyici.

This is a fascinating article.

Bu çok ilginç bir makale.

It was a fascinating story.

Büyüleyici bir hikayeydi.

I found the subject fascinating.

Konuyu büyüleyici buldum.

I find underwater photos fascinating.

Sualtı fotoğraflarını büyüleyici buluyorum.

I think Australia is fascinating.

Avustralya'nın büyüleyici olduğunu düşünüyorum..

I'm reading a fascinating biography.

Büyüleyici bir biyografi okuyorum.

I'm reading a fascinating autobiography.

Büyüleyici bir otobiyografi okuyorum.

I'm reading a fascinating memoir.

Büyüleyici bir anı yazısı okuyorum

I'm reading a fascinating book.

Büyüleyici bir kitap okuyorum.

People are fascinating and scary.

İnsanlar büyüleyici ve korkutucu.

- We think Venice a fascinating city.
- We think Venice is a fascinating city.

Venedik'in büyüleyici bir şehir olduğunu düşünüyoruz.

- It was mesmerizing.
- It was fascinating.

O büyüleyiciydi.

I think that would be fascinating.

Ben büyüleyici olacağını düşünüyorum.

This is an absolutely fascinating topic.

Bu kesinlikle büyüleyici bir konudur.

Just look at these beautiful, fascinating creatures.

Bu harika, göz kamaştıran canlılara bir bakın.

The subject turned out to be fascinating.

Konunun etkileyici olduğu ortaya çıktı.

For me, history is a fascinating subject.

Benim için, tarih çok etkileyici bir konu.

Daniel Simons and Christopher Jarvis, ran a fascinating experiment

ve Christopher Jarvis bu gösteriye ilham veren

The museum has a fascinating collection of Celtic artifacts.

Müze Kelt eserlerinden büyüleyici bir koleksiyona sahiptir.

The history of the development of aviation is fascinating.

Havacılığın gelişme tarihi büyüleyicidir.

We want to make learning effective, interesting, and fascinating.

Biz öğrenmeyi, etkili, ilginç ve etkileyici yapmak istiyoruz.

Ms. Yamada translated the fascinating fairy tale into plain Japanese.

Bayan Yamada büyüleyici Japon masalını düz Japoncaya çevirdi.

It was a fascinating story, and he told it well.

O büyüleyici bir hikayeydi ve o onu iyi anlattı.

It was quite fascinating to see how these men were surviving.

Bu adamların nasıl hayatta kaldıklarını görmek oldukça etkileyiciydi.

He met many fascinating people in the course of his travels.

O, seyahatleri sırasında çok sayıda etkileyici insanlarla tanıştı.

I found it fascinating what you were saying about global warming.

Küresel ısınma hakkında söylediklerini etkileyici buldum.

You will discover a fascinating country where politics are everything but boring.

Politikanın sıkıcılık dışında her şey olduğu etkileyici bir ülke bulacaksınız.

What did you find so fascinating about the speech that I gave yesterday?

Dün yaptığım konuşma hakkında neyi çok etkileyici buldun?

- The idea that life similar to our own could exist on other planets, I find fascinating.
- The idea that life similar to our own could exist on other planets is fascinating to me.

Kendi hayatımıza benzer bir hayatın başka gezegenlerde var olabileceği fikri benim için büyüleyici.