Translation of "Delighted" in Turkish

- Tom's delighted.
- Tom is delighted.

Tom mutlu.

- Tom is happy.
- Tom's delighted.
- Tom is delighted.

Tom mutlu.

I'd be delighted.

Memnun olurum.

Tom was delighted.

Tom mutluydu.

Elizabeth was delighted.

Elizabeth sevinçliydi.

You look very delighted.

Çok mutlu görünüyorsun.

The news delighted him.

Haber onu memnun etti.

They were extremely delighted.

Onlar son derece memnundu.

The students were delighted.

Öğrenciler memnundu.

I'm delighted about that.

Onun hakkında mutluyum.

- I think people are delighted.
- I think that people are delighted.

İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.

Who were surprised and delighted

BuzzFeed kendilerini

His success delighted his parents.

Başarısı ailesini mutlu etti.

I'm delighted to hear that.

Onu duyduğuma çok mutluyum.

We're delighted with the result.

Biz sonuçtan mutluyuz.

He was delighted at the result.

O sonuçtan memnundu.

- Tom was elated.
- Tom was delighted.

Tom mutluydu.

I'm delighted to see you again.

Seni tekrar gördüğüme memnun oldum.

I'm delighted to meet you again.

Seninle tekrar karşılaştığıma memnun oldum.

He is delighted with this book.

O bu kitaptan memnundur.

I am delighted at your success.

Ben başarınızdan mutluluk duyuyorum.

I'd be delighted to join you.

Size katılmaktan memnun olurum.

Tom was delighted by the idea.

Tom fikirden memnundu.

I'm sure Tom would be delighted.

Tom'un memnun olacağına eminim.

Tom was delighted with the result.

Tom sonuçtan memnundu.

Tom is delighted with the result.

Tom sonuçtan memnundur.

I'm delighted to make your acquaintance.

Tanıştığımıza memnun oldum.

I had never seen him so delighted.

Büyükbabamı hiç bu kadar mutlu görmemiştim.

Every boy and every girl was delighted.

Her oğlan ve her kız memnundu.

The gift delighted the Indians very much.

Hediye Hintlileri çok memnun etti.

She was much delighted at my gift.

O hediyemden çok hoşnut oldu.

They were delighted at the good news.

İyi habere mutlu oldular.

I'd be delighted if that happened again.

Bu tekrar olsa memnun olurdum.

I'd be delighted to sing for you.

Senin için şarkı söylemekten memnun olurum.

Tom will be delighted to hear that.

Tom onu duyduğuna hoşnut olacak.

I found Jane delighted at the play.

Jane'i partide memnun buldum.

We are delighted at having been invited.

Davet edildiğimize memnun olduk.

We're delighted to have you with us.

Sizi aramızda görmekten mutluluk duyuyoruz.

Everyone was delighted by this morning's headlines.

Herkes bu sabahki haber başlıklarından memnundu.

The circus amazed and delighted the children.

Sirkler çocukları şaşırttı ve sevindirdi.

Tom will be delighted to see you.

Tom seni gördüğüne memnun olacak.

We were delighted to hear of his success.

Onun başarısını duymaktan mutlu olduk.

I'd be delighted if you'd come with me.

Benimle gelseydiniz mutlu olurdum.

We were delighted to hear of your success.

Başarını duyduğumuza sevindik.

I am delighted to have met you today.

Bugün seninle tanıştığım için mutluyum.

I've always been delighted with the chinese culture.

Çin kültürü ile ilgili her zaman hoşnuttum.

- I'm delighted about that.
- I'm happy about that.

Onun hakkında mutluyum.

We're delighted with the way things turned out.

- Olayların bu hâle gelmesinden memnunuz.
- İşlerin böyle olmasından memnunuz.

We’re delighted to welcome  back as our video sponsor:  

Napolyon döneminin hayranları için çevrimiçi mağaza olan Napoleon-Souvenirs.com adlı

The very idea of being sent abroad delighted them.

Yurt dışına gönderilme fikri onları sevindirdi.

- I'm delighted about that.
- I'm very happy with it.

Ben onunla çok mutluyum.

I'd be delighted if you could come with us.

Bizimle gelebilirsen memnun olurum.

I was delighted at the news of her success.

Onun başarı haberine sevindim.

Tom is going to be delighted to hear that.

Tom bunu duymaktan mutlu olacak.

The speech made by the president yesterday delighted his supporters.

Başkan tarafından yapılan konuşma taraftarlarını mutlu etti.

I'd be delighted if you could join us for dinner.

Akşam yemeği için bize katılırsan, memnun olurum.

The tribe wasn't delighted about the advent of the peacemaker.

Kabile arabulucunun gelişi hakkında memnun değildi.

I am delighted that it's all come to an end.

Bunun hepsinin bittiğine memnunum.

Chris was confident that Beth would be delighted with his improvement.

Chris kendi başarısından Beth'in mutlu olacağına emindi.

I'd be delighted if they asked me to give a speech.

Onlar bir konuşma yapmamı isteselerdi memnun olurdum.

You have no idea how delighted I am to meet you.

Seninle tanıştığıma ne kadar memnun olduğum konusunda hiçbir fikrin yok.

- I'd be delighted to sing for you.
- I'd be happy to sing for you.

Sana şarkı söylemekten mutluluk duyarım.

Tom and Mary are so delighted that they found an honest and capable painter.

- Tom ve Mary dürüst ve yetenekli bir ressam buldukları için çok mutlu.
- Tom ve Meryem dürüst ve becerikli bir boyacı buldukları için çok memnun.

- I'm glad to be here.
- I'm happy to be here.
- I'm delighted to be here.

Burada olmaktan mutluyum.

- They were delighted at the good news.
- They were happy when they heard the good news.

İyi haberi duyduklarında mutluydular.

- I enjoyed my trip to the museum very much.
- I was delighted by my trip to the museum.

Müzeye yaptığım geziden çok zevk aldım.

- The news of his safe arrival delighted his family.
- His family was glad to hear that he had arrived safely.

Ailesinin güvenli bir şekilde geldiğini duyduğuna sevindi.

- I'm glad to see you.
- I'm pleased to see you.
- Happy to see you.
- I'm delighted to see you.
- It's good seeing you.

- Seni gördüğüme sevindim.
- Seni gördüğüme memnun oldum.
- Seni gördüğüme memnunum.

- It's nice to meet you.
- Pleased to meet you.
- Nice to meet you.
- Glad to meet you!
- I'm delighted to make your acquaintance.
- I'm glad we met.

Tanıştığımıza memnun oldum.

- I'm pleased to meet you.
- I'm very pleased to meet you.
- I am delighted to meet you.
- Pleased to meet you.
- Pleasure to meet you.
- I'm very pleased to make your acquaintance.
- I'm thrilled to meet you.

Seninle tanıştığıma çok memnun oldum.