Translation of "David" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "David" in a sentence and their turkish translations:

David is handsome.

David yakışıklıdır.

David is very active.

David çok aktif.

David Beckham is English.

David Beckham İngiliz'dir.

Mr David seems tired.

Bay David yorgun görünüyor.

David is at home.

David evde.

David can speak French fluently.

David Fransızcayı akıcı bir şekilde konuşabilir.

I have read "David Copperfield."

Ben "David Copperfield"ı okudum.

David can't be at home.

David evde olamaz.

When David looked up and said,

David bana baktı ve şöyle dedi:

Mary, this is Joe's brother David.

Mary, ben Joe'nun erkek kardeşi David.

David worked his way through college.

David üniversite konusunu etraflıca düşündü.

David Beckham now lives in America.

David Beckham şimdi Amerika'da yaşıyor.

David Hilbert is a German mathematician.

David Hilbert bir Alman matematikçidir.

David tells me that you're leaving.

David bana senin ayrıldığını söylüyor.

David killed Goliath with a sling.

David, Goliath'ı sapanla öldürdü.

I just learned something new about David Cameron.

Ben sadece David Cameron hakkında yeni bir şey öğrendim.

British prime minister David Cameron plans to resign.

İngiltere başbakanı David Cameron istifa etmeyi planlıyor.

David has just published a new book on philosophy.

David felsefe üzerine yeni bir kitap yayınladı.

I am a descendant of Israel's famous King David.

Ben İsrail'in ünlü kralı Davut'un soyundanım.

Before David arrived, Samantha started to set the table.

David gelmeden önce, Samantha masayı hazırlamaya başladı.

Ever since his father died, David has been very sad.

Babası öldüğünden beri David çok üzgün.

David remained on the platform while the train was in sight.

Tren görünürken David platformda kaldı.

This time, I decided to fight like David fought the giant Goliath.

Bu sefer Davud’un Golyat’la savaştığı gibi savaşmaya karar verdim.

Shay burst out laughing when she heard the joke that David told.

Shay David'in anlattığı fıkrayı duyduğunda gülmekten kırıldı.

David has so many friends that he can't remember all their names.

David'in, isimlerinin hepsini hatırlayamadığı pek çok arkadaşı var.

Sir David Attenborough is the most well-known narrator in the world.

Sir David Attenborough, dünyadaki en tanınmış anlatıcıdır.

David has so many girlfriends that he can't remember all of their names.

- David'in o kadar çok kız arkadaşları var ki o onların isimlerinin hepsini hatırlayamıyor.
- David'in isimlerini aklında tutamayacağı kadar kız arkadaşı var.

These are the words of Kohelet, the son of David, king in Jerusalem.

Bunlar Davut oğlu, Kudüs kralı Kohelet'in sözleridir.

David has so many friends that he can't even recall all their names.

David'in o kadar çok arkadaşı var ki onların tüm isimlerini bile hatırlayamıyor.

David has never had a steady job, but he's always managed to make ends meet.

David'in hiç istikrarlı bir işi olmadı fakat her zaman geçimini sağlayabildi.

By 1969 the debate over virtual memory for commercial computers was over. An IBM research team led by David Sayre showed that their virtual memory overlay system consistently worked better than the best manually controlled systems.

1969'da ticari bilgisayarlar için sanal bellek üzerine tartışma sona erdi. David Sayre tarafından yönetilen bir IBM araştırma ekibi sanal bellek yükleme sisteminin tutarlı olarak en iyi elle kontrol edilen sistemlerden daha iyi çalıştığını gösterdi.