Examples of using "Clinic" in a sentence and their turkish translations:
Onun kliniği nerede yer almakta?
O, Takasu kliniğine gitti.
Klinikten uzak dur.
Klinikte size ihtiyaç var.
O klinik hâlâ duruyor mu?
Tom bu klinikte çalışıyor.
Takasu kliniğine gitti.
Takasu kliniğine gitti.
Sami hala klinikteydi.
Tom hâlâ klinikte.
Klinik, Park caddesi 1439 numaradadır.
Bay Shimada bir osteopatik kliniğinde çalışıyor.
Tom, Boston'da bir klinik kurdu.
Tom artık klinikte çalışmıyor.
Sami, kliniğin yöneticisidir.
Tom bu sabah kliniğe gitti.
Tom hâlâ klinikte değil, değil mi?
- Sami, Kahire'de derme çatma bir klinik kurdu.
- Sami, Kahire'de geçici bir klinik kurdu.
Onun kliniği, skandaldan sonra birçok hasta kaybetti.
Neden bu klinik için çalışmaya gelmiyorsun?
Bunu bana neden klinikte söylemedin?
Yeni kliniğe katkıda bulunmanı rica ediyorum.
Diş hekimime ödeme yapmadan klinikten ayrıldım.
Klinikle ilgili bir şey yapmadan önce bana haber verin.
Klinikte değil, hastanede çalışıyorum.
Her ambulans ve her hastane inmenin türünü anlayarak
O bayılır bayılmaz onu doğruca kliniğe götürdük.
Kliniğimizde yapılan ameliyat yarım saat içinde bitti.
Klinik, bir seferde hasta başına iki ziyaretçiye izin verdi.
Sami, Leyla adında bir hemşireyle klinikte vakit geçiriyor.
Bu gerçek bir hikaye. Bir kadın, doğurmak için ünlü bir kadın-doğum kliniğine yatırıldı.
Babam dün bir kalp krizi geçirdi fakat yakınlarda bir kliniğe sahip olduğu için şanslıydı.