Examples of using "Charging" in a sentence and their turkish translations:
Telefon şarj oluyor.
Telefonumu şarj ediyorum.
Telefonum hâlâ şarj oluyor.
Herhangi bir şey için kimseyi suçlamıyorum.
Onların istediği fiyat makul görünüyor.
Macar Kralı süvarilerin ilerlemesini durdurdu
Mağaza yüksek fiyatlarıyla tanınır.
Onlar bu benzin istasyonunda robotları şarj ediyorlar.
bu keskin kazıkları atın göğüslerine batırmak istediler
Seni Tom Jackson cinayetiyle suçluyoruz.
Tamirci bana on sent ödetmeden arabamı tamir etti.
Bu ürün için bu kadar ücret almamız doğru mu?
Bu karşılaşmada, saldıran gergedan pirinç tarlasından geçen Hintli bir köylüyü hedef alıyor.
Onları satın aldığımız mağaza, aşırı yüksek fiyat koymaya başladı, o yüzden başka bir mağaza bulmak zorunda kaldık.