Examples of using "Cafeteria" in a sentence and their turkish translations:
Kafeterya nerede?
Kafeterya nerede?
Kafeterya kalabalıktı.
Tom kafeteryaya girdi.
Kafeterya açık mı?
Kafeterya kendi kendine servis.
Tom kafeteryaya gitti.
O öğle yemeğini bir kafeteryada yer.
Kafeteryada çalışmıyor musun?
Tom kafeteryada öğle yemeği yedi.
Öğle yemeğini kafeteryada yedim.
Tom ve Mary kafeteryadalar.
Üniversitede bir kafeterya var.
Kafeteryada çalışmak istiyorum.
Tom öğle yemeğini okul kafeteryasında yer.
Okul kafeteryasında yemek yemekten bıktım.
Tom, Mary'nin muhtemelen kafeteryada olduğunu düşünüyor.
- Kafeteryanın hâlâ açık olup olmadığını bilen biri var mı?
- Kafeteryanın hâlâ açık olup olmadığını birisi biliyor mu?
Ben sadece kafeteryada Tom'a rastladım.
Tom genellikle öğle yemeğini okul kafeteryasında yer.
İsmimin kafeteryada çağrıldığını duydum.
Ben artık okul kafeteryasında yemek yemiyorum.
Kafeterya self-servis tarzı bir restorandır.
Kafateryada kahve içiyor olabilir.
Genellikle öğle yemeğini okul kafeteryasında yiyorum.
Tom kafeteryada Mary ile öğle yemeği yedi.
Kafeteryanın temel sorunu kalitedir.
Tom ve ben okul kafeteryasında birlikte yedik.
Tom ve Mary kafeteryada öğle yemeği yiyorlar.
Ben her gün okul kafeteryasında yemek yemem.
- Tom ve Mary kafeteryada birlikte öğle yemeği yediler.
- Tom ve Mary kafeteryada beraber öğle yemeği yediler.
Okul kantininde yemekten bıktım.
Ben kafeteryada yarı zamanlı iş bulmak istiyorum.
On dakika içinde benimle kafeteryada buluşabilir misin?
Ayrıca, kafeterya yiyeceğinin bir hayranı değilim.
Yemekhanede boş bir masa bulmak için acele edelim.
Kafeteryada bir fincan kahve içerken sohbet ediyorlar.
Tom ve Mary Mary'nin babasının öldüğü gün hastane kafeteryasında karşılaştılar.
Tom haftada iki ya da üç kez öğle yemeğini okul kafeteryasında yer.
Bir restoranda yemek yemek bir okul kafeteryasında yemek yemekten daha pahalıdır.
Tom ve Mary'nin aynı zamanda kafeteryada olması tesadüf değildi.