Translation of "Bilingual" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Bilingual" in a sentence and their turkish translations:

I'm bilingual.

Ben iki dil bilenim.

Are you bilingual?

Sen çift dilli misin?

Tom is bilingual.

Tom iki dil bilendir.

My friend is bilingual.

Arkadaşım iki dillidir.

Tom grew up bilingual.

Tom iki dilli büyüdü.

His webpage is bilingual.

Onun web sayfası iki dillidir.

Bilingual dictionaries are allowed.

İki dilli sözlüklere izin verilir.

I grew up bilingual.

Ben iki dilli büyüdüm.

Sami grew up bilingual.

- Sami iki dilli büyüdü.
- Sami çift dilli büyüdü.

- I think Tom is bilingual.
- I think that Tom is bilingual.

Tom'un iki dilli olduğunu düşünüyorum.

- I know Tom is bilingual.
- I know that Tom is bilingual.

Tom'un iki dilli olduğunu biliyorum.

I'm pretty sure Tom's bilingual.

Tom'un iki dilli olduğundan oldukça eminim.

Being bilingual is the norm.

İki dilli olmak normdur.

- Tom told me that he was bilingual.
- Tom told me he was bilingual.

Tom bana iki dilli olduğunu söyledi.

Bilingual teenagers are encouraged to apply.

İki dilli gençler başvurmak için teşvik edilmektedir.

I'm looking for a bilingual partner.

Ben iki dilli bir ortak arıyorum.

Everyone here is bilingual except Tom.

Tom dışında buradaki herkes iki dillidir.

- Tom told me that he thought Mary was bilingual.
- Tom told me he thought Mary was bilingual.
- Tom told me he thought that Mary was bilingual.
- Tom told me that he thought that Mary was bilingual.

Tom bana Mary'nin iki dil bildiğini düşündüğünü söyledi.

She has the advantage of being bilingual.

O, iki dilli olma avantajına sahiptir.

He has the advantage of being bilingual.

O, iki dilli olma avantajına sahip.

Tom was lucky to grow up bilingual.

Tom iki dilli büyümek için şanslıydı.

The bilingual school teaches English and Portuguese.

İki dilli okul İngilizce ve Portekizce öğretir.

- Tom told me that he thought Mary was bilingual.
- Tom told me he thought Mary was bilingual.

Tom bana Mary'nin iki dil bildiğini düşündüğünü söyledi.

Almost every person in this country is bilingual.

- Bu ülkedeki neredeyse her insan çift dillidir.
- Bu ülkedeki neredeyse her insan iki dillidir.

We created a freely available English-Japanese bilingual corpus.

Biz; özgürce kullanıbilen, İngilizce-Japonca iki dilli bir külliyat oluşturduk.

Esperanto speakers are in principle still at least bilingual.

Esperanto konuşanlar hala ilke olarak en azından iki dillidirler.

Being at least bilingual is a must in today's world.

En azından iki dil bilmek bugünün dünyasında bir zorunluluk.

I got the bilingual dictionary for an unbelievably cheap price.

Ben inanılmaz ucuz fiyata iki dilli sözlük aldım.

A federal law passed in 2003 gives Mexicans the right to bilingual education.

2003'te kabul edilen federal bir yasa, Meksikalılara iki dilde eğitim hakkı veriyor.

[in Spanish] And you will have to become a bilingual country. No way around it. [interpreter in English] And you will have to become a bilingual country. Yes or yes?

Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Bundan kaçış yok. Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Evet.