Examples of using "Bilingual" in a sentence and their turkish translations:
Ben iki dil bilenim.
Sen çift dilli misin?
Tom iki dil bilendir.
Arkadaşım iki dillidir.
Tom iki dilli büyüdü.
Onun web sayfası iki dillidir.
İki dilli sözlüklere izin verilir.
Ben iki dilli büyüdüm.
- Sami iki dilli büyüdü.
- Sami çift dilli büyüdü.
Tom'un iki dilli olduğunu düşünüyorum.
Tom'un iki dilli olduğunu biliyorum.
Tom'un iki dilli olduğundan oldukça eminim.
İki dilli olmak normdur.
Tom bana iki dilli olduğunu söyledi.
İki dilli gençler başvurmak için teşvik edilmektedir.
Ben iki dilli bir ortak arıyorum.
Tom dışında buradaki herkes iki dillidir.
Tom bana Mary'nin iki dil bildiğini düşündüğünü söyledi.
O, iki dilli olma avantajına sahiptir.
O, iki dilli olma avantajına sahip.
Tom iki dilli büyümek için şanslıydı.
İki dilli okul İngilizce ve Portekizce öğretir.
Tom bana Mary'nin iki dil bildiğini düşündüğünü söyledi.
- Bu ülkedeki neredeyse her insan çift dillidir.
- Bu ülkedeki neredeyse her insan iki dillidir.
Biz; özgürce kullanıbilen, İngilizce-Japonca iki dilli bir külliyat oluşturduk.
Esperanto konuşanlar hala ilke olarak en azından iki dillidirler.
En azından iki dil bilmek bugünün dünyasında bir zorunluluk.
Ben inanılmaz ucuz fiyata iki dilli sözlük aldım.
2003'te kabul edilen federal bir yasa, Meksikalılara iki dilde eğitim hakkı veriyor.
Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Bundan kaçış yok. Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Evet.