Examples of using "Barrel" in a sentence and their turkish translations:
Tom varili devirdi.
Varili buraya yuvarla.
1973'te petrol varil başına üç dolara mal oldu; 2008'de - varil başına 80 dolar.
- Bir kötünün bin iyiye zararı var.
- Bir çürük elma sepetteki tüm elmayı çürütür.
- Üzüm üzüme baka baka kızarır.
Bu tüfeğin namlusunu temizle.
- Kır atın yanında duran ya suyundan ya huyundan alır.
- Körle yatan şaşı kalkar.
- Üzüm üzüme baka baka kararır.
- Bir kötünün bin iyiye zararı olur.
- Sepetteki bir çürük elma bütün sepeti çürütür
Onları kontrolüm altına aldım.
- Bu çok kolay.
- Bu çocuk oyuncağı.
- Tereyağından kıl çeker gibi.
Tüm çöpleri bu varile koyun.
Bir geçici masa için bir varil kullandık.
Tom bir varilin içinde nehirden aşağıya doğru yüzdü.
çelik çomağın argo bir tabiri de vardır bir şey kazmaca diye
1835'te, bir varil un altı dolara mal olurdu.
Terli bir atkıdan geçmiş olan altınfıçı kaktüsü suyu gibisi yoktur.
Ama altınfıçı kaktüsü iyi bir karardı.
Böyle bir altınfıçı kaktüsünde bol miktarda iyi sıvı bulunur.
Haziran 2014'te, petrolün varili 114 dolardı.
Bir varilde kaç litre benzin vardır?
Petrolün fiyatı varili 30 doların alına düştü.
Orta Doğu petrol fiyatları varil başına beş dolar fırladı.
Bu çocuk oyuncağı.
Bundan mı sıvı çıkarmayı deneyelim, altınfıçı kaktüsünden mi?
Demek bir altınfıçı kaktüsüyle savaşmamı istiyorsunuz?
iğne ve minik tüylerle kaplı, yaşlı bir altınfıçı kaktüsüne göre çok daha kolay olacaktır.