Translation of "Bakery" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Bakery" in a sentence and their turkish translations:

Where's the bakery?

Fırın nerede?

Where's your bakery?

Ekmek fırınınız nerede?

- Where is a bakery?
- Where is there a bakery?

Nerede bir fırın var?

Where is a bakery?

Nerede bir fırın var?

The bakery is closed.

Fırın kapalıdır.

Where is there a bakery?

Nerede bir fırın var?

Where is the nearest bakery?

En yakın fırın nerede?

I went to the bakery.

Ben fırına gittim.

Tom's family owns this bakery.

Bu fırına Tom'un ailesi sahip.

When does the bakery open?

Fırın ne zaman açılıyor?

I work at a bakery.

Ben bir fırında çalışıyorum.

Tom works in a bakery.

- Tom bir fırında çalışıyor.
- Tom bir pastanede çalışıyor.

Tom was at the bakery.

Tom fırındaydı.

Excuse me. Where is the bakery?

Affedersiniz, fırın nerede?

The bakery is around the corner.

Fırın köşenin civarında.

The bakery is on Pino Street.

Fırın Pino caddesindedir.

I had lunch at a bakery.

Bir fırında öğle yemeği yedim.

I'm in front of the bakery.

Ben fırının önündeyim.

Tom once worked at a bakery.

Tom bir zamanlar bir fırında çalıştı.

This used to be a bakery.

Burası eskiden fırın olarak kullanılırdı.

Tom now works at a bakery.

Tom artık bir fırında çalışıyor.

Did you go to the bakery?

- Fırına gittin mi?
- Pastaneye gittin mi?

I'm going to open a bakery.

Fırın açacağım.

The bakery is next to the butchery.

Fırın mezbahanın yanında.

Tom used to work in a bakery.

Tom bir fırında çalışırdı.

Someone stole my umbrella at the bakery.

Birisi fırında şemsiyemi çaldı.

The bakery is near the butcher shop.

- Fırın kasabın orada.
- Fırın kasaba yakın.
- Ekmek fırını kasap dükkânına yakın.

She is buying a cake in the bakery.

O, fırından bir pasta satın alıyor.

You're still working part time at a bakery?

Hala part time olarak bir fırında mı çalışıyorsun?

This bakery has the best pastries in town.

Bu fırın şehirdeki en iyi hamur işlerine sahip.

The bakery is located next to the butcher shop.

Fırıncı, kasap dükkanının yanında yer almaktadır.

The girl who works at the bakery is pretty.

Fırında çalışan kız şirin.

The girl who works at that bakery is cute.

O fırında çalışan kız sevimli.

The girl who works at the bakery is cute.

Fırında çalışan kız sevimlidir.

The girl that works at the bakery is cute.

Ekmek fırınında çalışan kız sevimlidir.

Our people don't take a taxi to the bakery.

Halkımız fırına gitmek için taksiye binmez.

Isn't there an old bakery somewhere in this town?

Bu kasabada bir yerde eski bir fırın yok mu?

Tom went to the bakery to buy a cake.

- Tom pastaneye pasta almaya gitti.
- Tom yaş pasta almak için pastaneye gitti.

The young woman who works at the bakery is pretty.

Fırında çalışan genç kadın güzeldir.

- The baker's is next door to the butcher's.
- The bakery is located next to the butcher shop.
- The bakery is next to the butchery.

Pastane kasabın yanındadır.

According to your story, Tom left this bakery around 7 o'clock.

Anlatına göre Tom bu fırından saat yedi civarında ayrılmış.

I often buy bread from the bakery next to the post office.

Çoğunlukla postanenin yanındaki fırından ekmek alırım.

Tom and Mary borrowed money from family and friends to open a small bakery.

Tom ve Mary küçük bir fırın açmak için aile ve arkadaşlardan para ödünç alıyorlardı.

And I've also got to pay the grocer, the greengrocer, the bakery, the dairy and what have you.

Bakkal, manav, ekmekçi, sütçü ve başkalarına da ödeme yapmalıyım.

John went to the bakery to buy bread, but there was no bread. John returns to his home hungry and without bread.

John ekmek almak için fırına gitti ama orada hiç ekmek yoktu. John aç ve ekmeksiz olarak evine döndü.