Examples of using "Assignment" in a sentence and their turkish translations:
Görevim nedir?
Tom atamayı kabul etti.
- Bu senin ilk görevindir.
- Bu senin ilk ataman.
Matematik ödevimi bitirdim.
Ödevle ilgili kafasında soru işareti olan?
Yarın için ödev nedir?
Biz ilk görevimizi aldık.
Ben ödevimi bitirdim.
Bu kolay bir görev değildi.
Ödevini yaptın mı?
Mary Japonca ödevini bitirdi.
Neden bu görevi kabul ettin?
Senin için başka bir görevim var.
- Senin için bir görevim var.
- Sana bir görev vereceğim.
Bu eğlenceli bir ödev.
Sana görev verebilir miyim?
Jane onun ödevini yapıyor.
Ben bir görev için yurt dışındaydım.
Ödevini ne zaman bitireceksin?
Hiç kimse ödevini unutmadı, değil mi?
Görev benim için çok fazlaydı.
O, ona verilen her ödev hakkında tartışır.
Küçük gruplar halinde ödev üzerinde çalışın.
Sadece birkaç öğrenci ödevi anladı.
Erkek kardeşim ödevimi yapmam için bana yardım etti.
Ben bir görev için kasaba dışındaydım.
Onlar onun atama için doğru olmadığını düşünüyor.
Tom ev ödevinin ne olduğunu bilmiyor.
Ödev, düşündüğümden daha fazla vaktimi aldı.
Ödevinde ona yardım etmemi istedi.
Ödevimin sadece üçte birini bitirdim.
Onun ödevini yapıp yapmadığı kesin değil.
Oort bulutunu keşfetmek için henüz bir görevlendirme yok şu an
O bize protesto ettiğimiz böyle uzun bir görev verdi.
Tom'un görev dağılımı için büyük bir yeteneği var.
Tom, Mary'nin ev ödevinde John'a yardım etmesini rica etti.
ve bu ders için bir şiir ödevi yapmak zorunda kaldığımda
Chris o zor ev ödevinden çok güzel bir derece aldı.
Chris o zor ev ödevinden çok iyi bir not aldı.
Bu görevi tamamlamak için hepimizin birlikte çalışması gerekli.
- Senin için bir görevim var.
- Sana bir görev vereceğim.
üniversiteye başvuru sürecinde
Sadece ev ödevinizi henüz niçin teslim etmediğinizi merak ediyordum.
Onu ne kadar çok teşvik ettiğim önemli değil, O, görev üzerinde çalışmaya başlamayı reddediyor.
Ödeviniz için size ek süre verme konusunda öğretmeninizi ikna edip edemeyeceğinize bir bakın.
Ödevini yaptın mı?
Onlar onun o iş için doğru adam olmadığını düşünüyorlar.
Hiç kimsenin kararlaştırılmış işlerini gevşetmelerine izin verilmemesi önemlidir.