Examples of using "Ashamed" in a sentence and their turkish translations:
- Utandım.
- Utanç duydum.
Biz mahcubuz.
Çok utandım.
Ben çok utangaçım.
Utanç duydum
Utanmıyorum.
Tom utandı.
- Utanmıyor musunuz?
- Utanmıyor musun?
Çok utandım.
Utanmış hissediyorum.
Tom utanmış görünüyor.
Utandım.
Ben çok utandım.
Utanmış hissettim.
Kendimden utanıyorum.
Tom mahcup hissetti.
Ben bundan utanmıyorum.
genç erkeklerle tanıştım.
Senden utanıyorum.
- Utanmalısın.
- Utanmalısınız.
Tom mahcup olmalı.
Neden utanıyorsun?
Çok utanıyorum.
Onların utanmaları gerekir.
Sami çok utanıyordu.
Utanıyor benden.
Tom utandığını söyledi.
Davranışımdan utanıyorum.
Kendinden utanmalısın.
Kendinden utanma.
Kendinden utanmalısın.
Kendinden utanmıyor musun?
O, bedeninden utanıyor.
Vücudundan utan duyuyor.
Bedenimden utanıyorum.
Bundan çok utanıyorum.
Tom kendinden utandı.
Tom senden utanıyordu.
Belki Tom utanmış hissediyordu.
Utandığımı kim söyledi?
Japon siyasetçilerden utanıyorum.
Hiçbir şeyden utanmıyorum.
Benden utanıyor musun?
Tom benden utanıyor.
Dan kendini utanmış bile hissetmiyor.
Davranışlarımdan utanıyorum.
Kirli ve mahcup hissettim.
Tom mahcup.
Geçmişimden utanıyorum.
Kendimden çok utanıyorum.
Belki utanmalıyım.
Bundan utanmıyorum.
Bundan korkunç bir şekilde utanıyorum.
Onu itiraf ettiğime utanıyorum.
Senden utanıyorum, Tom.
Kendimden çok utanıyorum.
Fakir olmaktan utanmıyorum.
Aptallığından utanmalısın.
- Utanmıyor musunuz?
- Utanmıyor musun?
Davranışından utanmalısın.
Fakir olmaktan utanmıyorum.
O yalan söylemekten utanıyor.
Ben onu görmeye utanıyorum.
O yüksek sesle konuştuğu için mahcup oldu.
O, başarısızlığından utandı.
O, sorular sormaya utanır.
O, davranışından utandı.
Utanılacak bir şey yok.
Utanç duydum.
O utanılacak bir şey değil.
Başkan mahcup olmalı.
Tom vücudundan utanıyor.
Erkek kardeşimden utanıyordum.
Bu utanılacak bir şey değil.
Aman Allah'ım, çok mahcubum.
Sana söylemekten utanmıyorum.
Yoksul olmaktan utanma.
Utanılacak ne var?
Senden asla utanmadık.
Cahilliğinden utanıyordu.
Ben davranışımdan utandım.
Kendinizden utanmalısınız.
O cehaletinden utanmıştı.
Davranışından utanıyorum.
Aptalca davrandığımdan utanıyorum.
Yaptığımdan utanıyorum.
Utanmaya gerek yok.
O muhtemelen dairesinden utanıyor.
Kendilerinden utanmaları gerekir.
Davranışımdan utanıyorum.
Babamızın yoksulluğundan utanıyoruz.
Başkanımdan utanıyorum.
Kendinden oldukça utanıyordu.
Bu herhangi birinin utanacağı bir şey değil.