Translation of "Angry" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Angry" in a sentence and their turkish translations:

- Tom's angry.
- Tom is angry.

Tom kızgın.

- She got angry.
- He got angry.
- He became angry.

O sinirlendi.

- He is very angry.
- He's really angry.
- He's very angry.

O gerçekten kızgın.

- Don't get angry.
- Don't get angry!

Sinirlenme!

- I'm not angry!
- I'm not angry.

Kızgın değilim.

- You looked angry.
- You seemed angry.

Kızgın görünüyordun.

- He's really angry.
- He is really angry.
- She is really angry.

O gerçekten kızgın.

- You seem angry.
- You look angry.
- You seem to be angry.

Kızgın görünüyorsun.

They're angry.

Onlar kızgın.

I'm angry.

Öfkeliyim.

We're angry.

Biz öfkeliyiz.

I'm angry!

Ben kızgınım!

"Why are you angry?" "I'm not angry!"

"Neden kızgınsın?" "Kızgın değilim."

- I'm very angry.
- I am very angry.

Çok kızgınım.

- He is very angry.
- He's really angry.
- He's very angry.
- He's very cross.

- O çok kızgın.
- Çok kızgın.

- He seldom gets angry.
- He rarely gets angry.

O, nadiren sinirlenir.

- Why is he angry?
- Why is she angry?

O niçin öfkeli?

- Please don't be angry.
- Please don't be angry!

Lütfen kızma.

- Tom is really angry.
- Tom is very angry.

Tom gerçekten kızgın.

- You've made them angry.
- You made them angry.

Onları sinirlendirdin.

- He is really angry.
- She is really angry.

O gerçekten kızgın.

- You still seem angry.
- You still look angry.

Hâlâ kızgın görünüyorsun.

- Tom may be angry.
- Tom might be angry.

Tom kızgın olabilir.

angry, grumpy demeanor.

öfkeli, huysuz davranış biçimi.

Don't be angry.

Kızmayın.

He got angry.

O sinirlendi.

He sounds angry.

O kızgın görünüyor.

She sounds angry.

O öfkeli görünüyor.

Tom looked angry.

Tom öfkeli görünüyordu.

Tom sounded angry.

Tom öfkeli görünüyordu.

Zeus is angry.

Zeus kızgın.

Poseidon is angry.

Poseidon kızgın.

Are you angry?

Kızgın mısın?

He seems angry.

- O kızgın görünüyor.
- O sinirli gözüküyor.

They were angry.

Onlar kızgındılar.

He's not angry.

- O kızgın değil.
- O öfkeli değil.
- O sinirli değil.

She got angry.

O sinirlendi.

Were you angry?

Kızgın mıydın?

They grew angry.

Onlar kızdı.

Grace looked angry.

Grace kızgın görünüyordu.

He's really angry.

O gerçekten öfkeli.

Jane was angry.

Jane kızgın idi.

I was angry.

Ben kızgındım.

I became angry.

Öfkeli oldum.

We're not angry.

Kızgın değiliz.

You look angry.

Kızgın görünüyorsun.

Tom seems angry.

Tom öfkeli görünüyor.

I wasn't angry.

Ben kızgın değildim.

I'm still angry.

Ben hâlâ kızgınım.

People were angry.

İnsanlar kızgın.

I got angry.

Ben sinirlendim.

Everyone is angry.

Herkes kızgın.

Tom seemed angry.

Tom kızgın görünüyordu.

I'm pretty angry.

Oldukça sinirliyim.

You're angry now.

Sen şimdi öfkelisin.

You're really angry.

Gerçekten öfkelisin.

You're very angry.

Çok kızgınsın.

Was Tom angry?

Tom kızgın mıydı?

Tom wasn't angry.

Tom öfkeli değildi.

We're really angry.

Gerçekten kızgınız.

We're very angry.

Çok kızgınız.

We're all angry.

Hepimiz kızgınız.

Weren't you angry?

Kızgın değil miydin?

You looked angry.

Kızgın görünüyordun.

You seem angry.

Kızgın görünüyorsun.

Everybody's really angry.

Herkes gerçekten kızgın.

Tom was angry.

Tom kızgındı.

I'm very angry.

Çok kızgınım.

I'm really angry.

Gerçekten kızgınım.

Tom got angry.

Tom öfkelendi.

Now I'm angry.

Şimdi kızgınım.

Don't get angry.

Kızma.

She looked angry.

O öfkeli görünüyordu.

Aren't you angry?

Öfkeli değil misin?

I'm angry now.

Şimdi kızgınım.

I'm getting angry.

Kızıyorum.

Sami was angry.

Sami öfkeliydi.

Tom grew angry.

Tom kızdı.

He looked angry.

O kızgın görünüyordu.

- I assume you're angry.
- I assume that you're angry.

Ben senin kızgın olduğunu varsayıyorum.

- He looked furious.
- He looked angry.
- He seemed angry.

O kızgın görünüyordu.

- I think he is angry.
- I think he's angry.

- Onun kızgın olduğunu düşünüyorum.
- Sanırım o kızgın.

When angry, count ten; when very angry, a hundred.

Kızgınsan ona kadar; çok kızgınsan yüze kadar say.

- I know you're angry.
- I know that you're angry.

Kızgın olduğunu biliyorum.

- Tom looks angry.
- Tom seems upset.
- Tom seems angry.

Tom üzgün görünüyor.

- Tell Tom that I'm angry.
- Tell Tom I'm angry.

Tom'a kızgın olduğumu söyle.

- Tom seemed a bit angry.
- Tom looked a little angry.
- Tom sounded a little angry.

Tom biraz kızgın görünüyordu.

- Tom's angry.
- Tom's mad.
- Tom is mad.
- Tom is angry.

Tom kızgın.

- You're not angry, are you?
- You aren't angry, are you?

Sen kızgın değilsin, değil mi?

- I'm not angry with Tom.
- I'm not angry at Tom.

Tom'a kızgın değilim.

- Tom is angry at you.
- Tom is angry with you.

Tom sana kızgın.