Examples of using "Ambitious" in a sentence and their turkish translations:
Hırslıydı.
Hırslıyız.
Hırslısın.
Hırslıyım.
Ben çok hırslıyım.
Tom çok hırslı.
Çocuklar, hırslı olun.
Tom hırslı görünüyor.
Hırslıydı.
Tom hırslıydı.
Hırslı mısın?
Hırslı olun çocuklar.
Tom hırslıdır.
Tom hırslı görünüyordu.
Tom, yeteri kadar hırslı değilsin.
Tom akıllı ve hırslıdır.
Bu iddialı bir plan.
O zeki ve hırslıdır.
O, zeki ve hırslıdır.
Yeterince hırslı değilim.
Sen hırslısın, değil mi?
Tom son derece hırslı.
Tom oldukça hırslı.
Tom asla hırslı değildi.
Sen rekabetçisin.
O, hırslı ve yeteneklidir.
O, hırslı ve yeteneklidir.
Tom gerçekten hırslı.
Açıkçası çok hırslıyız.
Tom'un iddialı hedefleri var.
Ben fazla hırslıydım.
Sami açıkça hırslıydı.
Tom çok hırslı değildi.
Tom çok hırslıydı.
Tom'un hırslı olduğunu düşünüyorum.
Tom'un hırslı olduğunu biliyorum.
Tom oldukça hırslı, değil mi?
Çok hırslı değilsin, değil mi?
Tom hırslı ve iyimserdir.
Tom'un hırslı olduğundan oldukça eminim.
Tom akıllı ve hırslı.
Tom hırslıydı.
O, genç ve hırslıdır.
Tom hırslı, değil mi?
Tom genç ve hırslı.
Yeni gelenler en hırslıdır.
Tom'un daha hırslı planları var.
Tom hırslı ve yetenekli.
- Mary, hırslı bir kızdır.
- Mary hırslı bir kız.
Tom ve Mary hırslı.
Paris Anlaşması'nın iddialı hedefleri bile
Eğer gerçekten hırslı hissediyorsanız,
Kazuo hırslı bir genç adamdır.
Tom gerçekten hırslı, değil mi?
Tom oldukça tutkulu, değil mi?
Tom çok hırslı, değil mi?
Tom çok hırslı bir kişi.
Çok hırslı bir kadındı.
Bir zamanlar genç ve hırslıydım.
- Hırslıydı.
- O, hırslıydı.
Tom ve Mary her ikisi de hırslı.
Tom hırslı bir genç adamdır.
Mary hırslı bir genç kadındır.
Sanırım fazla hırslıydım.
Çok hırslı görünüyorsun.
Mary çok hırslı bir kadın.
O zamanlar ben çok hırslıydım.
Tom Mary'nin hırslı olduğunu söyledi.
Tom hırslı ama Mary değil.
Bu kadar hırslı olduğunu bilmiyordum.
Tom'un yeterince hırslı olduğunu sanmıyorum.
Bugün şehrimizi dönüştürmek için
Kızlar akademik alanda oğlanlardan daha hırslıdır.
Senin planının çok hırslı olduğunu düşünüyorum.
Bu amaç önemli, gerekli ve iddialı.
Gençken hırslı olduğunu söylüyorlar.
Tom ve Mary ikisi de hırslı, değil mi?
Tom'un bu kadar hırslı olacağını sanmıyordum.
Sami ve Leyla hırslı bir genç çiftti.
Tom ve Mary'nin ikisi de gerçekten hırslı, değil mi?
Tom ve Mary ikisi de çok hırslı, değil mi?
Tom kadar hırslı görünmüyorsun.
hedeflerimizden ve çabalarımızdan asla vazgeçmememizi sağlayan insanlar.
Tom azimli, değil mi?
Tıpkı senin gibi, genç ve hırslıydım.
Bizi 2 derece sınırında tutacak iddialı hedefleri belirlemekte
- Daha iyi bir finansal katılım sağlamak için hırslı bir plan başlattılar.
Ben hırslı biriyim - Onun neyin peşinde olduğunu çok iyi bilen biriyim.
- Tom'un göründüğü kadar hırslı görünmüyorsun.
- Tom'un göründüğü kadar hevesli görünmüyorsun.
ekonomilerini çeşitlendirecek hırslı projeler geliştireceğini açıkladılar. Bu tamamıyla
en güçlü adam, ''Saudi Vision 2030'' denilen hırslı bir reform planı açıkladı.