Translation of "Ambitious" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Ambitious" in a sentence and their turkish translations:

- He was ambitious.
- She was ambitious.

Hırslıydı.

We're ambitious.

Hırslıyız.

You're ambitious.

Hırslısın.

I'm ambitious.

Hırslıyım.

- I'm very ambitious.
- I am very ambitious.

Ben çok hırslıyım.

- Tom is very ambitious.
- Tom is really ambitious.

Tom çok hırslı.

Boys, be ambitious.

Çocuklar, hırslı olun.

Tom seems ambitious.

Tom hırslı görünüyor.

He was ambitious.

Hırslıydı.

Tom was ambitious.

Tom hırslıydı.

Are you ambitious?

Hırslı mısın?

Be ambitious, children.

Hırslı olun çocuklar.

Tom is ambitious.

Tom hırslıdır.

Tom seemed ambitious.

Tom hırslı görünüyordu.

- You're not ambitious enough, Tom.
- You aren't ambitious enough, Tom.

Tom, yeteri kadar hırslı değilsin.

- Tom is clever and ambitious.
- Tom is smart and ambitious.

Tom akıllı ve hırslıdır.

It's an ambitious plan.

Bu iddialı bir plan.

He's smart and ambitious.

O zeki ve hırslıdır.

She's smart and ambitious.

O, zeki ve hırslıdır.

I'm not ambitious enough.

Yeterince hırslı değilim.

You're ambitious, aren't you?

Sen hırslısın, değil mi?

Tom is extremely ambitious.

Tom son derece hırslı.

Tom is quite ambitious.

Tom oldukça hırslı.

Tom never was ambitious.

Tom asla hırslı değildi.

- You're ambitious.
- You're competitive.

Sen rekabetçisin.

She's ambitious and talented.

O, hırslı ve yeteneklidir.

He's ambitious and talented.

O, hırslı ve yeteneklidir.

Tom is really ambitious.

Tom gerçekten hırslı.

We're very ambitious, obviously.

Açıkçası çok hırslıyız.

Tom has ambitious goals.

Tom'un iddialı hedefleri var.

I was too ambitious.

Ben fazla hırslıydım.

Sami was obviously ambitious.

Sami açıkça hırslıydı.

Tom wasn't very ambitious.

Tom çok hırslı değildi.

Tom was very ambitious.

Tom çok hırslıydı.

- I think Tom is ambitious.
- I think that Tom is ambitious.

Tom'un hırslı olduğunu düşünüyorum.

- I know that Tom is ambitious.
- I know Tom is ambitious.

Tom'un hırslı olduğunu biliyorum.

- Tom is pretty ambitious, isn't he?
- Tom is quite ambitious, isn't he?

Tom oldukça hırslı, değil mi?

- You aren't very ambitious, are you?
- You're not very ambitious, are you?

Çok hırslı değilsin, değil mi?

Tom is ambitious and optimistic.

Tom hırslı ve iyimserdir.

I'm pretty sure Tom's ambitious.

Tom'un hırslı olduğundan oldukça eminim.

Tom is smart and ambitious.

Tom akıllı ve hırslı.

Tom used to be ambitious.

Tom hırslıydı.

He is young and ambitious.

O, genç ve hırslıdır.

Tom is ambitious, isn't he?

Tom hırslı, değil mi?

Tom is young and ambitious.

Tom genç ve hırslı.

Newcomers are the most ambitious.

Yeni gelenler en hırslıdır.

Tom has more ambitious plans.

Tom'un daha hırslı planları var.

Tom is ambitious and talented.

Tom hırslı ve yetenekli.

Mary is an ambitious girl.

- Mary, hırslı bir kızdır.
- Mary hırslı bir kız.

Tom and Mary are ambitious.

Tom ve Mary hırslı.

Even the Paris Agreement's ambitious targets

Paris Anlaşması'nın iddialı hedefleri bile

And if you're feeling really ambitious,

Eğer gerçekten hırslı hissediyorsanız,

Kazuo is an ambitious young man.

Kazuo hırslı bir genç adamdır.

Tom is really ambitious, isn't he?

Tom gerçekten hırslı, değil mi?

Tom is fairly ambitious, isn't he?

Tom oldukça tutkulu, değil mi?

Tom is very ambitious, isn't he?

Tom çok hırslı, değil mi?

Tom is a very ambitious person.

Tom çok hırslı bir kişi.

She was a very ambitious woman.

Çok hırslı bir kadındı.

I was young and ambitious once.

Bir zamanlar genç ve hırslıydım.

- He had ambition.
- He was ambitious.

- Hırslıydı.
- O, hırslıydı.

Tom and Mary were both ambitious.

Tom ve Mary her ikisi de hırslı.

Tom is an ambitious young man.

Tom hırslı bir genç adamdır.

Mary is an ambitious young woman.

Mary hırslı bir genç kadındır.

I think I was too ambitious.

Sanırım fazla hırslıydım.

You seem to be very ambitious.

Çok hırslı görünüyorsun.

Mary is a very ambitious woman.

Mary çok hırslı bir kadın.

I was very ambitious back then.

O zamanlar ben çok hırslıydım.

Tom said that Mary was ambitious.

Tom Mary'nin hırslı olduğunu söyledi.

Tom is ambitious, but Mary isn't.

Tom hırslı ama Mary değil.

- I didn't know you were so ambitious.
- I didn't know that you were so ambitious.

Bu kadar hırslı olduğunu bilmiyordum.

- I don't think Tom is ambitious enough.
- I don't think that Tom is ambitious enough.

Tom'un yeterince hırslı olduğunu sanmıyorum.

Today, we are implementing an ambitious plan

Bugün şehrimizi dönüştürmek için

Girls are more ambitious academically than boys.

Kızlar akademik alanda oğlanlardan daha hırslıdır.

I think your plan is too ambitious.

Senin planının çok hırslı olduğunu düşünüyorum.

This goal is urgent, it's necessary, it's ambitious.

Bu amaç önemli, gerekli ve iddialı.

They say that he was ambitious when young.

Gençken hırslı olduğunu söylüyorlar.

Tom and Mary are both ambitious, aren't they?

Tom ve Mary ikisi de hırslı, değil mi?

I didn't think Tom would be so ambitious.

Tom'un bu kadar hırslı olacağını sanmıyordum.

Sami and Layla were an ambitious young couple.

Sami ve Leyla hırslı bir genç çiftti.

Tom and Mary are both really ambitious, aren't they?

Tom ve Mary'nin ikisi de gerçekten hırslı, değil mi?

Tom and Mary are both pretty ambitious, aren't they?

Tom ve Mary ikisi de çok hırslı, değil mi?

You don't seem to be as ambitious as Tom.

Tom kadar hırslı görünmüyorsun.

And never let us give up on our ambitious endeavors.

hedeflerimizden ve çabalarımızdan asla vazgeçmememizi sağlayan insanlar.

- Tom is driven, isn't he?
- Tom is ambitious, isn't he?

Tom azimli, değil mi?

I used to be young and ambitious, just like you.

Tıpkı senin gibi, genç ve hırslıydım.

They are not keen to set targets that are ambitious enough

Bizi 2 derece sınırında tutacak iddialı hedefleri belirlemekte

- They have started an ambitious plan to achieve better financial inclusion.

- Daha iyi bir finansal katılım sağlamak için hırslı bir plan başlattılar.

I'm someone ambitious - someone who knows very well what he is after.

Ben hırslı biriyim - Onun neyin peşinde olduğunu çok iyi bilen biriyim.

You don't seem to be as ambitious as Tom seems to be.

- Tom'un göründüğü kadar hırslı görünmüyorsun.
- Tom'un göründüğü kadar hevesli görünmüyorsun.

And developing ambitious plans to diversify their economies and get some distance from

ekonomilerini çeşitlendirecek hırslı projeler geliştireceğini açıkladılar. Bu tamamıyla

The kingdom, announced an ambitious reform plan known as “Saudi Vision 2030” the

en güçlü adam, ''Saudi Vision 2030'' denilen hırslı bir reform planı açıkladı.