Examples of using "Algerian" in a sentence and their turkish translations:
- O Cezayirli değil.
- Cezayirli değil.
Kabiliyeliler Cezayirlidir.
Aslında ben Cezayirliyim.
Annesi Cezayirli idi.
Cezayirli olduklarını biliyorum.
Cezayir pasaportum var.
Mohamed Dib, Cezayirli bir yazardır.
Assia Djebar Cezayirli bir yazardır.
Cezayirli Müslüman İzciler Birliği'ne katıldı.
Cezayir ekonomisi için petrol esastır.
Cezayir'in politik talk-showlarını asla izlemiyorum.
Odadaki tek Cezayirli odur.
Cezayirliyim ve bir Kabile ailesindenim.
Karım Cezayir'den. O bir Cezayirli.
Cezayir dinarının değeri düştü.
Cezayir'in başkenti Cezayir, aynı zamanda en büyük şehridir.
Buteflika, Cezayirli bir ailenin çocuğu olarak Fas'ın Ucda kentinde doğdu.
Bu dernek Kanada'daki bir Cezayirli göçmen tarafından kuruldu.
Türkler Cezayir kültüründe izlerini bırakmıştır.