Examples of using "Afford" in a sentence and their turkish translations:
Onu göze alabilir miyiz?
- Buna gücümüz yetmez.
- Bunu göze alamayız.
Ben zamanı göze alamam.
Bunu gerçekten göze alabilir miyiz?
Bir tatile parasal gücüm yetemez.
Tatile verecek paraları yok.
Onu göze alamayız.
Ona gücüm yetmez.
Tom'un ona gücü yetmez.
Ona gücüm yetmez.
Buna gücümüz yeter mi?
Biz hataları göze alamayız.
- Bunu göze alamazsın.
- Sen bunu karşılayamazsın.
Onu göze alamadık.
- Buna gücümüz yeter mi?
- Bunu göze alabilir miyiz?
Onlar bunu göze alamaz.
Bunu göze alamayız.
Bunu göze alabilir misin?
Ben bunu göze alabilir miyim?
Bunu kim göze alabilir?
Neyi göze alabilirsin?
Onu göze alabilir misin?
Tom'un buna parası yeter mi?
Tom bunu göze alamaz.
Tom'un kefalete gücü yetmez.
Buna mali gücüm yetebilir.
Tom'un ona parası yetmez.
Tom'un her ikisine gücü yetmez.
Bunu göze alabilirler.
Onu ödeyemez.
O, onu göze alamaz.
O bunu göze alamazdı.
Bunu göze alamam.
Her ikisini de göze alamam.
Sami bunu karşılayamaz.
Sami'nin ona gücü yetmezdi.
O evlenmeyi göze alamaz.
Eğer seyahat sigortasını göze alamıyorsanız öyleyse seyahat yapmayı göze alamazsınız.
Tom bir avukat tutmayı göze alamadı.
Hannibal'ın başa çıkamayacağı bir durumdur bu.
Hâlâ bunu göze alamam.
O bir tatil yapmayı göze alamaz.
Tom hâlâ buna gücü yetmiyor.
Onu şimdi göze alabilir miyiz?
Tom bir avukat tutmayı göze alamaz.
Biz başka bir başarısızlığı göze alamayız.
Gitmeyi göze alamıyorum.
Bütün buna gücümüz yeter mi?
Ben emekli olmayı göze alamam.
Onu göze alamazsın.
Gerçekten ona paramız yeter mi?
Ben başka bir operasyonu göze alamam.
Biz artık bunu göze alamayız.
O kadar lükse Tom'un gücü yetmez.
Buna artık kimin gücü yetebilir?
Bu fiyatları kim göze alamaz?
Başka bir savaşa gücümüz yetemez.
- Avukata param yetmedi.
- Bir avukat tutmaya param yetmedi.
Ben harçları göze alamam.
Uzun tatillere maddi gücüm yetmez.
Ben bir avukatı göze alamam.
Onun emekli olmak için parası yetmez.
Ben bir araba almayı göze alamam.
Herkes bir araba alamıyor.
Onun evlenmeye gücü yetmiyor.
Tom bir avukatı göze alamadı.
Tom emekli olmayı göze alamaz.
İnsanlar onu nasıl göze alır?
Bırakmayı göze alabilir misin?
Sami bir avukat tutmaya gücü yetmedi.
Ben onu almayı göze alamam.
O kadar çok ödemeyi göze alamam.
Bir araba almayı göze alamam.
Bir araba satın almaya gücüm yetmez.
acı çekiyor hatta ölüyorlar.
Annem de diyor ki, "Bizim gücümüz ona yetmez,
Fakat bu duyarsızlığın bedelini ödeyemeyiz
Diğer takım elbiseye gücün nasıl yetebilir?
Ben gerçekten kirayı göze alamıyorum.
Ben yeni bir palto almayı göze alamam.
Karşılayamayacağımız bir lüks.
- Yeni bir arabayı göze alamam.
- Yeni bir arabaya gücüm yetmez.
- Yeni bir arabaya param yetmez.
Alarm sistemi alacak param yok.
Biz daha fazla kayıpları göze alamıyoruz.
Biz daha fazla hatayı göze alamayız.
Tom'u kışkırtmayı göze alamazsın.
Seni kaybetmeyi göze alamayız.
Hatalar yapmayı göze alamayız.
Riske girme lüksümüz yok.
Ben beklemeyi göze alamam.
Kimseye ödeme yapmayı göze alamam.
Herkesin bir araba almaya gücü yetmez.
Şu anda bunu göze alamam.