Examples of using "Verminderen" in a sentence and their turkish translations:
iklimin etkilerini belirgin biçimde düşürebilir.
Enerji talebini azaltmalıyız.
Yüksek enerji kullanımını düşürmek için
Öyleyse neden emisyonumuzu düşürmüyoruz?
Bu ilaç ağrıyı hafifletecek.
Bu ilaç ağrını azaltacak.
israfın azaltılması ve değerininin geri kazanılması;
bebek ölüm oranlarını azaltma
ziraat ve tarımsal uygulamaların diğer rahatsızlıklarını azaltarak,
Doların değeri düşmeye başladı.
azalttığımızdan emin olmalıyız.
onu azaltmak için yapabileceğiniz bir şey var.
Olay şu, daha çok davranış iteklendikçe uyumsuzluklar azalıyor.
Katmanlama ve malzeme gibi, golf toplarının uçuşlarını da azaltabilir ve problemi çözebilir.