Translation of "Streng" in Turkish

Tom is streng.

Tom sıkı.

We zijn streng.

Biz katıyız.

Je bent streng.

Sen katısın.

Ik ben streng.

Ben katıyım.

Is je vader streng?

Senin baban sert mi?

Tom is zeer streng.

- Tom çok katı.
- Tom çok otoriter.

Tom is streng, toch?

Tom sıkı, değil mi?

Toms vader is erg streng.

Tom'un babası çok otoriter.

De winter zal streng zijn.

Kış sert olacak.

Tom is streng maar eerlijk.

Tom otoriter ama adil.

Het is streng verboden te roken.

Sigara içmek kesinlikle yasaktır.

Hij was streng voor zijn kinderen.

O, çocuklarına karşı sertti.

In China wordt het internet streng gecontroleerd.

Çin'de, internet sıkı bir şekilde kontrol ediliyor.

Is het gepubliceerd, en hoe streng is het tijdschrift?

Yayımlanmış mı, yayımlandığı dergi ne kadar titiz ve tutarlı?

Zelfs Napoleon vroeg zich af of hij te streng was, waarop Soult antwoordde: 'Degenen die

Napolyon bile onun çok şiddetli olup olmadığını merak etti, Soult cevap verdi, “