Examples of using "Verboden" in a sentence and their turkish translations:
Girilmez.
Park etmek yasak!
Kesinlikle yasaktır.
Giriş yok!
Köpekler yasaktır.
Yasa dışı madde kullanıyor musunuz?
Yüzmek yasaktır.
Sigara içilmez!
Bu yasaklanmıştır.
Sigara içmek yasak.
Reşit olmayanlar buraya giremez.
- Yaklaşmayın!
- Yaklaşma!
Burada fotoğraf çekmek yasaktır.
Burada sigara içmek yasak.
Sigara içmek burada yasak.
Çimlere basmayın.
Cayla Almanya'da yasaklandı,
Fiziksel ceza İsveç'te yasaktır.
Adem'in yasak meyveyi neden yedi?
Sigara içmek kesinlikle yasaktır.
Yetişkin olmayanlar giremez.
Horoz dövüşü birçok ülkede yasaklanmıştır.
- Asansörde sigara içilmez!
- Asansörde sigara içmek yasaktır.
- Yetkililer tarafından yasaklandı.
- Görevliler tarafından yasaklandı.
Avlanmak bu alanda yasaklanmıştır.
- Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
- Trende sigara içmeye izin verilmez.
Bu restoranda sigara içmek yasaktır.
Bir kullanımlık bardaklar okulda yasaktır.
Bu çoğu ülkede yasaklanmıştır.
Avlanmak ulusal parklarda yasaktır.
Yasaya göre, sokakta dilenmek yasaktır.
Yasak bölgede mi bulundun?
- İslam'da alkol yasaktır.
- İçki içmek İslam'da haramdır.
Bu telefonu kullanmam yasak.
Bu kütüphanede okumak yasaktır.
Teknik olarak konuşursak, ölüm, İspanyol kasabası Lanjarón'da yasaklanmıştır.
Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmemi yasakladılar.
Tom yasadışı bir u dönüşü yaptı.