Translation of "Stemmen" in Turkish

Ik hoorde stemmen.

Sesler duydum.

Laten we stemmen.

Oylama yapalım.

We willen stemmen.

Biz oy vermek istiyoruz.

Ik hoor stemmen.

Sesler duyuyorum.

Voor wie ga je stemmen?

Kim için oy veriyorsun?

Ik zal op Tom stemmen.

Tom'a oy vereceğim.

Ik zal zeker op Tom stemmen.

Ben kesinlikle Tom'a oy vereceğim.

Tom is te jong om te stemmen.

Tom oy vermek için çok genç.

Ouders stemmen toe met voorwaarden die kunnen wijzigen zonder kennisgeving.

Ebeveynler bildirim yapılmaksızın değiştirilen şartları kabul etmek zorunda.

Al die stemmen hebben de gewenste antwoorden op hun vragen,

Bu kişilerde aslında aradıkları yanıtlar var.

De meeste mensen die ik benader, stemmen in met een ontmoeting.

Yaklaştığım insanların büyük çoğunluğu benimle buluşmayı kabul etti.

Laat grootouders de stemmen van hun kleinkinderen horen via de telefoon.

Büyüklerinizin torunlarının seslerini telefonda duymasına izin verin.

Het andere dat meneer Ross ons leerde, is dat stemmen ontzettend belangrijk is.

Bay Ross'un bize öğrettiği diğer şey, oy vermenin aşırı derecede önemli olması.

In alle geval moet men "ja" stemmen in het referendum van 18 februari.

Herhangi bir durumda, senin 18 Şubat referandumda "evet" oyu vermen gerekiyor.

Democratie moet meer zijn dan twee wolven en een schaap die stemmen over wat ze 's avonds zullen eten.

Demokrasi; iki kurt ve bir koyunun, akşam yemeğinde ne yenileceği hakkında oylama yapmasından daha fazlası olmalı.