Examples of using "Pot" in a sentence and their turkish translations:
- Lafı ağzında geveleme.
- Bin dereden su getirme.
- Kırk dereden su getirme.
Demliği su ile doldur.
- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.
Kapak kavanoz üzerine vidalanır.
Tencere taşıyor.
Demlikte neredeyse hiç kahve yok.
Tamam, onu şu kaseye alalım.
- Siktir!
- Canın cehenneme!
- Kahretsin!
- Cehenneme kadar yolun var!
- Demlikte neredeyse hiç kahve kalmadı.
- Neredeyse demlikte hiç kahve yok.
Lafı dolandırma; bana kimin suçlanacağını söyle.
Lafı dolandırmak yerine, Jones doğrudan konuya girdi.
Tom,onları koyduğu kavanozda yüzen kurbağa yavrularını izledi.