Examples of using "Poolse" in a sentence and their turkish translations:
Ben Polanyalıyım.
Ben Polonyalı bir gazeteciyim.
Polonya büyük elçisi ile konuştum.
Polonyalı arkeologlar Sudan'da bilimsel çalışmalar yürütmektedirler.
Aslında Marie Curie Fransız değil, Polonyalıdır.
Felicja'nın annesi, Rumen asıllı bir Polonyalıdır.
Polonya büyük elçisi ile konuşan bendim.
O yalnızca mavi-yeşil gözlü Polonya kızlarını sever.
Sevgili bayan, ben Polonyalı bir dedektif değilim. Ben uluslararası bir dedektifim.