Examples of using "Opzichters" in a sentence and their turkish translations:
Görevliler şanslıydı, bu seferlik silah sesi onu korkutup kaçırmaya yetti.
içeride Gubbi ve diğer vahşi yaşam görevlileri büyük ağlar gererek kaçağı tuzağa düşürmeyi umuyor.