Examples of using "Gewonnen" in a sentence and their turkish translations:
Sen kazandın!
- Sen kazandın.
- Siz kazandınız.
Ben kazandım mı?
Kazandım!
Biz kazandık!
Kazandın mı?
Kazandım.
- Sen kazandın.
- Kazandın.
Sen kazandın!
Sen kazandın!
Hangi taraf kazandı?
Popülistler kazandı.
Tom kazanmadı.
- Haydan gelen huya gider.
- Selden gelen suya gider.
Tom gerçekten kazandı mı?
Hangi takım kazandı?
Neredeyse kazandım.
Kupayı kazandın mı?
Davayı kazandın mı?
Mary bir Nobel ödülü kazandı.
Biz yarışmayı kazandık.
Yarışı ben kazandım.
O bir mükafat kazandı.
Tom ödülü kazandı.
Ne kadar para kazandın?
Tom'un neden kazanmadığını biliyor musun?
Hangi takım oyunu kazandı?
O kolaylıkla yarışı kazandı.
Birincilik ödülünü kazandım.
O altın bir madalya kazandı.
Kim kazandı?
Kimin kazandığını duymak istiyorum.
Tom, Eurovision Şarkı Yarışmasını kazandı.
Bizim takım oyunu kazandı.
- Tom ücretsiz bir araba kazandı.
- Tom bedava bir araba kazandı.
Şanslı herif az önce piyangoyu kazandı.
2010 Dünya Kupası'nı Hollanda kazandı.
Tom'un kazandığına sevindim.
Kazandığıma mutlu oldum.
- Ken beni satrançta yendi.
- Ken satrançta beni yendi.
Tom, Mary'nin kazanmadığını biliyor.
Tom bana kazandığını söyledi.
Sen onun kalbini kazandın.
Tom Boston'a ücretsiz bir gezi kazandı.
Yenilgiyi kabulleniyorum.
Ole Einar Bjoerndalen 13 olimpiyat madalyası kazandı.
Tom kimin kazandığını merak etti.
Hepimiz Tom'un kazanmadığını biliyoruz.
Ödülü kazanmana şaşırdım.
Onun yarışı kazandığı gerçek mi?
Üç çocuktan her biri bir ödül aldı.
- Milli Piyango´da kazandı.
- O lotoyu kazandı.
Büyük bir çoğunlukla seçimi kazandı.
Sen onun kalbini kazandın.
Evet! İki kez üst üste kazandım!
Yarışta birincilik ödülünü aldı.
Onun birincilik ödülünü kazandığı doğrudur.
O ilk başta konuşma yarışmasını kazandığını fark etmedi.
Bir İtalyan firması tarafından kazanılan bir ihale yapıldı.
Napolyon, kazandığı zaferle Soult'u "Avrupa'nın en önde gelen manevrası" olarak nitelendirdi.
Ve tam güçte olsalardı, kazanacaklarını düşünmeden duramazsın.