Examples of using "Dieet" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un diyeti proteinden yoksun.
O bir diyette.
O, diyet yapıyor.
Ben diyetteyim.
Tom neden bir diyette?
Diyetimi değiştirmeli miyim?
Katı bir şekilde diyeti uyguladım.
Bu diyet vitamin dolu.
Yarın diyete başlıyorum.
Tom sıkı bir vegan diyeti izler.
Tom düşük-yağlı, yüksek-proteinli diyet yapıyor.
- Sevinç diyetini uygulayın.
- Sevinç diyetini izleyin.
Ama diyet kanseri iyileştirmeseydi bile
Beslenmesinin dörtte birini oluştururlar.
Şu an diyetteyim.
Tom sıkı bir vejetaryen diyetine yapışıyor.
Tom bana Mary'nin diyette olduğunu söyledi.
O diyete başladığından beri çok zayıfladı.
Zayıflamak istiyorsan, bu diyeti izle.
Kısıtlı vejetaryen diyetlerine hayati mineraller ekliyorlar.
Sanırım ben Noel'den sonra diyete geri dönmek zorundayım.
O bir diyet yapmaya çalıştı ve beş kilo kaybetti.
Et sevmem. Bir vejetaryen diyet tercih ederim.
Bu akşam çok yemek yiyeceğiz, bu yüzden umarım bir diyette değilsin.
Fakat beslenmelerini korkunç bir yöntemle takviye ederler. Etçildirler.