Examples of using "Bouwen" in a sentence and their turkish translations:
Küçük evler yapıyoruz
Kuşlar yuva yapar.
dış koşullardan bağımsız olarak
İnşa ettiğimiz yollar
Bir ev inşa edecekler.
Benim hobim model uçak yapmaktır.
Amcam her şeyi inşa ederdi.
ebeveynlerim apartman inşa edip beni ve kardeşlerimi
Bu çok çalışkan midyeler resif yapıcılar,
Onlar bir köprü yapmaya karar verdi.
Örümcekler ağlar örerler.
Dünya genelinde, muazzam kaynaklarla
Birlikte var olabildiğimiz ve iş birliği yapabildiğimiz
İnşaatın en ucuz yolu bu.
Bu para sayesinde yollar ve köprüler için
Onlar sana bir ev inşa edecekler.
Pek çok şirket füze veya uçak üretemez
Bunu doğanın verdiği güzel bir döşek gibi yapacağız.
sadece deride kaydırarak gizlice DNA toplayabilen
Banyo yapıyormuş gibi sıcaklık yavaşça artırılmalı,
Sonuçta, ortaklarını memnun etmek için
Bu materyaller bir araya geliyor ve bütünü oluşturuyor.
fakat bunu sağlayabilecek yasa ve çözümler için
Karım yol yapımında bana yardım ediyor.
Onun planı o nehir üzerinde bir köprü inşa etmektir.
Ama bir duvar, çabucak ve kolayca inşa edilmez.
Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.
Erkek kardeşim geçen ay Urawa'da bir ev yaptırdı.
güven ortamından bahsedebilirdik.
Bu ağı inşa etmeye üç yıl önce başladım.
Tekrar inşa etmek ise çok daha zordur. Hayatında pişman olduğun bir şey var mı?
Şirketimiz Rusya'da yeni bir kimya tesisi kurmayı planlıyor.
Güveni yeniden oluşturmanın yolunu bulmak bizim sorumluluğumuz