Translation of "‫يقولون" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "‫يقولون" in a sentence and their turkish translations:

هكذا يقولون

yani diyorlar ki

واسمعهم يقولون وداعاً،

Elveda dediklerini duyuyorum,

يقولون إنك مقاتل.

Bir savaşçı olduğunuzu söylüyorlar.

نلتقي بأناس يقولون

diyen insanlarla karşılaşıyoruz

يقولون أذهب افعل هذا

- Git Eminönü'nden top al gel, diyorlar,

لذلك أحيانًا يقولون لي:

Yani insanlar bazen bana diyor ki,

يقولون ذلك في المجتمع

yahu diyorlar ki toplumda

فماذا يقولون على أساس

peki bunu neye dayanarak söylüyorlar

لكن العوالم المسطحة يقولون أيضًا

ama düz dünya'cılar şunuda söylüyor

ما يقولون قد يكون صحيحا

dedikleri doğru olabilir

عوالم مسطحون يقولون أنه يدور

daire çizerek olduğunu söylüyor düz dünyacılar

يقولون لي أني إذا تمرنت بجد،

sıkı çalışırsam büyük nesneler,

يقولون أهلاً بك يا سيد أرمان.

Armağan Bey hoş geldiniz diyor.

أذهب وأفعل ما يقولون لي وأعود،

ben gidiyorum Eminönü'nden top alıp geliyorum,

بعض الأصدقاء المحترفين يقولون "أ" بالأمس

bazı meslek arkadaşlar dün 'A' derken

يقولون أن ترامب من المستحيل الفوز

Trump'ın kazanmasının imkansız olduğunu söylüyorlar

من الأفضل أن تقوم بما يقولون.

Onların söylediğini yapsan iyi olur.

ثم يقولون عني في الأخبار المعلم المضحي.

Sonra ana haberde fedakâr öğretmen diyorlar bana.

كثير من الرجال مثل صديقي لويس يقولون

Birçok erkeğe göre, arkadaşım Louis gibi,

يقولون، "كلنا سنركض إلى النافورة معاً، كالبن،

diyorlar ki "Hep birlikte çeşmeye kadar koşacağız Kalben,

‫ماذا يقولون؟ القدر الذي تراقبه لا يغلي.‬

Ne demişler? İzlenen tencere asla kaynamaz.

عندما يقولون أن الرحلة ستستغرق وقتًا طويلاً

yolculuğun çok uzun süreceğini söylediklerinde ise

ثم يقولون أن الجوكر فيلم جيد للغاية

sonra diyorlar ki joker çok iyi film

كل هؤلاء يقولون "الموت قادم ، هذا مؤكد.

Bütün bunlar “Ölüm geliyor, kesin.

فإن أكثر من ثلاثة أرباع الناس يقولون لا.

İnsanların dörtte üçü "Hayır" dedi.

كانوا يحسبوننا من الفاصوليا وأحيانًا كانوا يقولون الحمص

bizi fasulyeden sayarlardı bazen de nohut derlerdi

أولئك الذين يقولون أنني أريد البقاء في المستشفى

Hastanede yatmak istiyorum diyenler

- يقال أنه لن يعود.
- يقولون بأنه لن يرجع.

Onun asla dönmeyeceğini söylüyorlar.

يعني معظم الناس يقولون لو أمُت يكُن أفضل

Yani çoğu kişi diyor ki böyle konuşacağıma

وكانوا يقولون لهؤلاء الأطفال، وبعضهم يبلغ عمره ست سنوات،

Ve o bazıları 6 yaşında olan çocuklara,

‫تعرفون ما يقولون: أن مصائب قوم‬ ‫عند قوم فوائد.‬

Ne derler bilirsiniz, birinin çöpü başkasının hazinesidir.

في وجهة نظرك، تسعون بالمئة مما يقولون هو خاطئ

Sizin nazarınızda dediklerinin yüzde doksanı yanlış olabilir.

لذلك يقولون أن المال على الأرض لا يكفي لشرائه

Yani diyorlar ki yeryüzündeki para bunu satın almaya yetmiyor

سيقومون بأي حديث سواءً أكانوا يعرفون ما يقولون أو لا،

Sözcükleri bilseler de bilmeseler de, bizim geri durduğumuz,

‫يقولون دائما إن تحكمت في رأس الأفعى‬ ‫تتحكم في جسمها.‬

Yılanlar için ne derler bilirsiniz, eğer başını kontrol ederseniz gövdeyi de kontrol edersiniz.

‫يقولون دائما إن تحكمت في رأس الأفعى،‬ ‫تتحكم في جسمها.‬

Yılanlar için ne derler bilirsiniz, eğer başını kontrol ederseniz gövdeyi de kontrol edersiniz.

في الوقت الحالي ، كثير من الناس يقولون "آه ، إنها في الواقع فكرة جيدة"

Şu anda birçok kişi "ulan aslında iyi fikir ha"

إما أن تحصل على معلومات من الداخل أو تأتي من المستقبل الصحيح كما يقولون

Ya içeriden bilgi alıyor ya da dedikleri doğru gelecekten geliyor

نحن نتحدث عن فترة قتل فيها أولئك الذين يقولون إن العالم يدور تحت التعذيب

Dünya dönüyor diyenlerin işkence ile öldürüldüğü bir dönemden bahsediyoruz

من خلال معرفة أننا بحاجة إلى طاقة عالية ، نعلم أن الناس يقولون دائمًا مهينًا.

bize yüksek enerji lazım diyerek insanlara sürekli aşağılayıcı laflarda bulunduğunu biliyoruz

أولئك الذين يشاهدون الآن يقولون أن هذا هو نفس صديقي ، هل تقول أنك لا تقول نعم ، هذا صديقك

şuan izleyenler şey diyor bu benim aynı şu arkadaşım demiyomusunuz diyorsunuz evet işte o arkadaşınız

هتف الصائب: "أنت الخبر الأول في بي بي سي، يا ديما!". "يقولون أنك عاشرت 25 رجلًا ثم قتلتهم! كيف فعلت هذا؟!"

"Yüzün BBC'nin her yerinde, Dima!"Al-Sayip bağırdı. "Onlar 25 adamla uyuduğunu va sonra onları öldürdüğünü söylüyorlar! Allah'ın belası bunu nasıl yaptın!

‫للأسف، فإن الناس لا تتصرف بفعالية كبيرة‬ ‫لأنها أفعى صغيرة جداً،‬ ‫يقولون، "سيكون الأمر على ما يرام."‬ ‫وغالباً لا يذهبون إلى المستشفى.‬

Küçük bir yılan olduğu için insanlar "Bir şey olmaz ya" deyip hemen hastaneye gitmiyorlar.