Examples of using "عيناه" in a sentence and their turkish translations:
Onun gözleri mavidir.
Tom yavaşça gözlerini açtı ve ardından Mary onu öptü.
Devasa gözleri ışığı âdeta kana kana içiyor. Böylece karanlıkta çok çevik hareket edebiliyor.
Binlerce ufak lensten oluşan gözleri ortamda bulunan en ufak ışığı bile süzer.