Translation of "‫بـ" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "‫بـ" in a sentence and their turkish translations:

إنها تبدأ بـ...

Başlangıçta...

‫الأمر أشبه بـ...‬

Şey gibi...

وسميت بـ"المشكلة المصرفية".

ve buna "bankacılık problemi" adını verdiler.

يعرف بـ«متلازمة توريت».

Tourette sendromu.

التحق بـ"الفريق الإنساني".

İnsan Ekibine katılın.

‫في "مومباي" بـ"الهند"،‬

Mumbai, Hindistan'da...

اتصل بـ 112 الآن

Hemen 112'yi arayın

بـ 68 بالمئة منذ عام 2012.

yükselmeye devam etti.

‫تُعرف هذه المنطقة‬ ‫بـ"أرض التنين"‬

Bu bölge, Ejderhalar Diyarı olarak bilinir

‫وتكوّن ما يعرف بـ"بحيرات المناجم".‬

ve çukur gölü dediğimiz şeyi oluşturabilir.

ما يمكن وصفهم بـ"السجناء السياسيين"،

"Siyasi tutuklular" diyebileceğin bizler

ويقدر عدد الضحايا الروس بـ 44.000.

Rus kayıplarının 44.000 olduğu tahmin ediliyor.

لم أسمع بـ"لفيف" من قبل.

Lviv hakkında şimdiye kadar hiçbir şey duymamıştım.

وبالطبع أعني بـ"تراثنا"، تراث البشرية أجمع.

Tabii miras derken her yerdeki insanları kastediyorum.

مرض الشيخوخة يشمل طفرة جينية بـ LMNA،

Progeria, LMNA geni mutasyonuyla

‫نحن الآن ملتزمون بـ"مرتكز الرجل الميت".‬

Tamam, şimdi bu Ölü Adam Çapası'na kendimizi bağladık.

‫هذه الأداة الصغيرة‬ ‫المعروفة بـ"الحافة العلوية".‬

Bu küçük zımbırtıya "kıvrık uç" denir.

نحن نهتم بـ"هل تدعم البيانات النظرية؟"

Bizim önemsediğimiz sorular "Veri teoriyi destekliyor mu?"

لأنّني كنت على علم بـ"عملية غلاديو"،

çünkü Gladio operasyonunu

‫يمكننا أن نجرب ما يسمى بـ"البقاء الساكن‬‫"،‬

Statik sağkalım denen şeyi deneyebiliriz.

‫هناك خطر الإصابة بـ"السلمونيلا"‬ ‫وهذا بالأمر السيئ!‬

Salmonella kapma ihtimaliniz var ve bu berbat bir şey!

تفتخر الآن بـ 580 مليون مستخدم نشط شهريًا.

şu anda 580 milyon aylık aktif kullanıcısıyla övünüyor.

هذا الرقم يسمى بـ "عدد التكاثر الأساسي" أو R0

Bu sayıya bir hastalığın 'temel üreme sayısı' veya "R-sıfır" denir.

تستخدم هذه الخدعة ما يسمى بـ"التهيئة" في علم النفس.

Bu seferki psikolojide "ilkinleme" denen bir olayı kullanmakta.

‫لا شك أن هذه الحيوانات الشبيهة بـ"طرزان"‬ ‫تستطيع قتلنا بسهولة.‬

Bu Tarzanvari hayvanların bizi kolayca öldürebilecekleri kuşkusuz.

إما يحكمون على أنفسهم بأنهم تراودهم ما يسمى بـ"المشاعر السيئة"،

sözde ''kötü duygular''a sahip olduğumuz için kendimizi yargıladığımızı

‫وهذه بالنسبة لي هي 3 أمور تبدأ بـ"أ".‬ ‫أستمد قوتي من أسرتي.‬

Benim için her zaman üç şey vardır. Ailemden güç alırım.

هذه المرة نود أن نوصي بـ "Hack the Moon: Unsung Heroes of Apollo".

Bu sefer 'Hack the Moon: Unsung Heroes of Apollo' önerisinde bulunmak istiyoruz.

كانت معركة Teugn-Hausen بداية أطلق على نابليون ما يسمى بـ "حملة الأيام الأربعة".

Teung-Hausen savaşı Napoleon'un sözde "Dört Gün Seferi"nin başlangıcıydı.

‫ولا يمكنني التسلق ثانية الآن، ‬ ‫على جدران الوادي الرأسية‬ ‫هذا ما يعرف بـ"الحافة الصخرية".‬

Bu dikey kanyon duvarları yüzünden yukarı da çıkamam. Buna kayayla çevrelenmek deniyor.

‫هذه الجزيرة الصغيرة‬ ‫في خليج "موسيل" بـ"جنوب إفريقيا"،‬ ‫هي موطن 4 آلاف فقمة "كيب" فرائية.‬

Mossel Körfezi, Güney Afrika'daki bu ufacık ada 4.000 Güney Afrika kürklü fokuna ev sahipliği yapmaktadır.

‫نعرف أن الطائرة تحطمت ‬ ‫في مكان ما في محيط ١٢٩ كم مربع‬ ‫من الصحراء القاحلة ‬ ‫المعروفة بـ"وادي الجحيم".‬

Uçağın, Hells Canyon adındaki bu acımasız çölde, dört bin kilometrelik alanda bir yere düştüğünü biliyoruz.