Examples of using "أدغال" in a sentence and their turkish translations:
Biz yoğun çalılıkların arasından yürüdük.
Vahşi yaşama düşman, betondan ormanlar.
Orta ve Güney Amerika ormanlarında yaşıyorlar
Borneo yağmur ormanları tok gürlemelerle yankılanıyor.
Gecenin artık son saatleri. Ama Asya'nın yağmur ormanları hâlâ karanlığa gömülü.