Examples of using "يواعد" in a sentence and their turkish translations:
- Sami yine çıkmaya başladı.
- Sami yine flört etmeye başladı.
Fadıl, Dania ile çıkmaya başladı.
Sami, Leyla'yla flört ediyordu.
- Sami, Leyla ile çıkmaya başladı.
- Sami, Leyla ile flört etmeye başladı.
Sami siyah kızlarla çıkıyordu.
- Fadıl, Mısırlı bir Müslüman kadınla çıkıyordu.
- Fadıl, Mısırlı bir Müslüman kadınla flört ediyordu.
- Fadıl, Mısırlı Müslüman bir kızla flört etti.
- Fazıl Mısırlı Müslüman bir kızla çıkmıştı.
Fadıl, Mısırlı Müslüman bir kızla çıkmaya başladı.