Translation of "يحافظ" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "يحافظ" in a sentence and their turkish translations:

التي يحافظ عليها الناس بشدة

bu pozitif görüntü üzerinde çalışmak yerine,

‫يحافظ المرجان المستدير على منطقته الليلة.‬

Düğme mercan bu gecelik geri adım atmadı.

حيث يحافظ نظامنا المدرسي على التفاوت الاجتماعي.

ve çoğunlukla okul sistemimiz sosyal bölünmeyi sürdürüyor,

و Göbeklitepe لا يزال يحافظ على سرها

ve göbeklitepe hala gizemini koruyor

فيتامين K يحافظ على صحة الأوعية الدموية والعظام.

K vitamini kan damarlarınızı ve kemiklerinizi sağlıklı tutar.

تشريح بالغ الدقة من شأنه أن يحافظ على وظيفة الإنتصاب.

erektil fonksiyonu koruyabilen inanılmaz hassas bir disseksiyon.

والشيء الوحيد الذي يحافظ على حياتها هو حقنها بجرعات كبيرة من المضادات الحيوية

onları hayatta tutan tek şey yüksek dozda verilen antibiyotikler.

‫ولكن قبل أن نفعل هذا، ‬ ‫علينا أن نرتب هذه الأدوية.‬ ‫ونفعل شيئاً يحافظ لها على برودتها.‬

Ama bunu yapmadan önce bu ilaçları halletmeliyiz. Onları serin tutacak bir şey yapmalıyız.