Examples of using "يبحث" in a sentence and their turkish translations:
Biri seni arıyor.
- O idiot beni aramaya geldi.
- O aptal beni aramaya geldi.
Fadıl cevap arıyordu.
Oğlan kayıp anahtarı arıyordu.
O onu şimdi benim evimde arıyor.
- Arayan bulur.
- Kim ararsa, bulur.
Twitter botumuz #ServicioPublico etiketini tarıyor.
Bu beyaz avcı örümcek kendine eş arıyor.
Odasını kendi başına aramak zorundaydı.
Fadıl sevgi ve arkadaşlık arıyordu.
Arzuların ve hayallerin peşinden koşan bir şey.
aday adaylığı başvurusunda bulunuyor, aday gösteriyorlar
Nihayet bir beyaz avcıya denk geliyor. Ama aradığı eş değil bu.
Adam bu sefer geçmişi neden değiştiremedim diye arayışlara giriyor