Examples of using "والأسوأ" in a sentence and their turkish translations:
İşin daha da kötüsü o dönemde birde o duvarın arkasına bir geçit açıyorlar
Napolyon tarafından yaratılan Marşallar listesinde değildi. Daha da kötüsü, 1805'te Mareşal Lannes'ın Beşinci Kolordusu'ndaki