Translation of "هما" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "هما" in a sentence and their turkish translations:

هما في الغرفة.

Onların her ikisi de odadalar.

- أين هم؟
- أين هما؟

Onlar nerede?

- هم يستمعون للمذياع.
- هن يستمعن للمذياع.
- هما يستمعان للمذياع.
- هما تستمعان للمذياع.

Onlar radyo dinliyorlar.

- الهلال و النجمه هما رمزان للاسلام.
- الهلال و النجمه هما رمز الاسلام.

Hilal ay ve yıldız İslam'ın sembolüdür.

الأرض والقمر هما التوأمان الوحيدان.

Yalnızca Dünya ve Ay ikizlerdir.

هما تغير المناخ وتآكل التربة.

iklim değişikliği ve toprak bozunumu.

القانون والسياسة هما شيئان مختلفان.

Hukuk ve siyaset birbiriyle çelişir.

هل هما صديقان أم حبيبان؟

Onlar arkadaşlar mı yoksa çıkıyorlar mı?

فالأرض والقمر هما في الحقيقة كالتوائم المتطابقة.

Dünya ve Ay aslında tek yumurta ikizleri gibidir.

- هما في نفس العمر.
- هم في نفس السن.

Onlar aynı yaşta.

- كلاهما في الغرفة.
- كِلاً من هما في الغرفة.

Onların her ikisi de odadalar.

ألعاب الفيديو و المجتمعات هما في الحقيقة جدّ مرتبطين.

video oyunları ve toplumlar gerçekten de oldukça bağlantılı.

اثنان من الأشياء المميزة عنها هما الانبهار بمشاهد الموت ،

Onunla ilgili ayırt edici şeylerden ikisi, ölüm sahnelerine,

لم يكن لديهما المال، هما من دفعا ليحققا حلمهما

Paraları yoktu. Bisiklet dükkanından gelen

لأنه في العالم المليء بالتعقيدات، الرأفة والتعاطف هما من أقوى المعلمين.

Bunun sebebi ise karmaşık bir dünyada, sevgi ve empati en güçlü öğretmenlerdir.

دافوت وليفيفر هما المشير الوحيدان اللذان كانا ينتظران تحيته في قصر التويلري.

onu Tuileries Sarayı'nda karşılamayı bekleyen tek Mareşal Davout ve Lefebvre idi.