Examples of using "هرب" in a sentence and their turkish translations:
Çocuk kaçtı.
Kedi kaçtı.
O, korkmuş bir tavşan gibi koştu.
Muammer Kaddafi yara almadan kurtuldu.
Sami, Mısır'a kaçtı.
Sami kaçtı.
Hapishaneden bir mahkûm kaçtı.
Adam polisi görünce kaçtı.
Ama bir kez daha, Blücher az da olsa ondan kaçtı.
Ona vurmak istedim ama benden kaçtı.
Punta Carretas hapishanesinden 106 gerilla kaçtı.
Ordunun küçük bir kısmı ve Sigismund kaçıb kurtuldular
Şubat 1815'te Napolyon, Elba'daki sürgünden kaçtı ve Fransa'ya çıktı.