Examples of using "نأخذ" in a sentence and their turkish translations:
Oylama yapalım.
Biraz uyuyalım.
fosil kayıtlarıyla karşılaştırdığımız
gelin hep birlikte çıkaralım
bu insanların davranışlarını
Moğolistan'a, Asya'nın kurak kesimlerine
- Biz onun gençliğini hesaba katmalıyız.
- Biz onun gençliğini göz önüne almalıyız.
İbrahim Müteferrika dan bir gram ders almamışız yahu!
NB: Evet, küresel ısınmayı ele alabiliriz.
ve bu esnada beyin aktivitesini görüntüleyeceğiz.
çalıştıkları için, astronotlar için kullandığımız egzersizleri
Biz bu fikirleri alıp çoğaltacak yollar bulmak istiyoruz.
Duyguları alıp cinsiyet yerine yetenek yönüyle düşünebiliriz.
tam olarak kendimizi ne kadar ciddiye aldığımızı göstermesi
Ayrıca, bu kavramı daha geniş ölçüde düşünebileceğimizi düşünüyorum.
Peki ya Avrupa? Avrupa ölümle boğuşuyor. Çünkü bizler bu virüsü yeterince ciddiye almadık.