Translation of "نأخذ" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "نأخذ" in a sentence and their turkish translations:

دعونا نأخذ تصويت.

Oylama yapalım.

- دعنا نأخذ قسطاً من الراحة.
- دعينا نأخذ قسطاً من الراحة.
- دعونا نأخذ قسطاً من الراحة.

Biraz uyuyalım.

حيث نأخذ تشريح الحيوانات الحديثة،

fosil kayıtlarıyla karşılaştırdığımız

دعنا نأخذ كل شيء معا

gelin hep birlikte çıkaralım

من المهم أن نأخذ في الاعتبار

bu insanların davranışlarını

وأن نأخذ الماء العذب إلى "منغوليا"،

Moğolistan'a, Asya'nın kurak kesimlerine

علينا أن نأخذ شبابه بعين الاعتبار.

- Biz onun gençliğini hesaba katmalıyız.
- Biz onun gençliğini göz önüne almalıyız.

لم نأخذ درسًا بالجرام من إبراهيم متفريكة!

İbrahim Müteferrika dan bir gram ders almamışız yahu!

نيك بوستروم: هنا يمكننا أن نأخذ حالة الاحتباس الحراري.

NB: Evet, küresel ısınmayı ele alabiliriz.

في الوقت الذي نأخذ فيه لقطات فوتوغرافية لنشاط الدّماغ.

ve bu esnada beyin aktivitesini görüntüleyeceğiz.

يمكننا أن نأخذ التدريبات والتقنيات التي يستخدمها رواد الفضاء

çalıştıkları için, astronotlar için kullandığımız egzersizleri

نريد أن نأخذ هذه الأفكار ونجد لها سبلاً لتوسيع نطاقها

Biz bu fikirleri alıp çoğaltacak yollar bulmak istiyoruz.

‫يمكننا أن نأخذ العواطف ونفكر فيها‬ ‫من حيث الكفاءة وليس الجنس.‬

Duyguları alıp cinsiyet yerine yetenek yönüyle düşünebiliriz.

‫بل أنه يوضح بالضبط‬ ‫إذا ما كنا نأخذ أنفسنا على محمل الجد،‬

tam olarak kendimizi ne kadar ciddiye aldığımızı göstermesi

ولكن أنا ايضا اعتقد بأننا يجب أن نأخذ هذا المفهوم على نطاق أوسع.

Ayrıca, bu kavramı daha geniş ölçüde düşünebileceğimizi düşünüyorum.

ماذا عن أوروبا؟ أوروبا تتصارع مع الموت. لأننا لم نأخذ هذا الفيروس بجدية كافية.

Peki ya Avrupa? Avrupa ölümle boğuşuyor. Çünkü bizler bu virüsü yeterince ciddiye almadık.