Examples of using "كقائد؛" in a sentence and their turkish translations:
bir ordu komutanı olarak sınırları korkunç bir şekilde açığa çıktı.
Yine de Berthier bir saha komutanı olarak sorumluluk olarak kaldı.
Bu süreçte organize ve kararlı bir komutan ve parlak bir taktikçi olarak ün kazandı.
Kendisinin olağanüstü bir komutan olduğunu kanıtlamıştı… Ney kadar cesur
Bunun yerine eski konsül Marcus Minucius Rufus'u kendisine verdiler.