Translation of "فكر" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "فكر" in a sentence and their turkish translations:

- فكر في ذلك.
- فكر في الأمر.
- فكر بذلك

Bunu düşünün.

أو فكر ابداعي؟

Yaratıcı düşünmeye?

فكر في الأمر

bir düşünsenize

فكر مرة واحدة

Sadece bir kere düşünün

فكر في النمل

düşünsenize bir karıncaların

فكر مثل الحلم

Tıpkı bir rüya gibi düşünün

فكر في رئيس

bir başkan düşünün

فكر في مستقبلك!

Geleceğin hakkında düşün.

- من فضلك فكر في الأمر.
- من فضلك فكر في الموضوع.

Lütfen onun hakkında düşün.

فكر فقط مثل النحل

tıpkı arılar gibi düşünün

الآن فكر مرة أخرى

Şimdi bir kere daha düşünün

الآن فكر فيما قلته

Şimdi bu anlattıklarımı bir düşünün

فكر في الأمر الآن

şimdi bir düşünsenize

فكر فيما قلته لك.

Sana söylediğim hakkında düşün.

فكر قبل أن تتصرف!

Harekete geçmeden önce düşünün!

فكر قبل أن تفعل!

Harekete geçmeden önce düşün!

فكر بها كبرنامج "American Idol"

Birazcık "American Idol"ı andırıyor,

الآن فكر كم أنت ثري

Şimdi bir düşünün işte ne kadar çok zengin olduğunu

فكر مثل covid-19 الآن

tıpkı covid-19 gibi bir düşünün şimdi

فكر الآن في سبب استمرار مشاهدتنا

şimdi gerçekten bir düşünün neden hala izliyoruz

فكر في حجم الهيكل للنمل الآن

yapılan yapının büyüklüğünü bir düşünün şimdi karınca için

لأنه فكر أن سيستمتع برؤية اليهود المقتولين.

çünkü Yahudilerin öldürülüşünü izlemekten keyif alacağını sanıyordu.

بعيد جداً في الزمن -- فكر في 2100.

çok uzak bir zaman -- 2100 yılı.

لا لم آكل فكر مرة واحدة فقط

hayır yemedim sadece bir kere düşünün

نيك بوستروم: فكر في ما الذي يعنيه هذا

NB: Evet ve diyelim ki bir öğleden sonra

لذلك فكر في الأمر كتلك المقايس المثختلفة للنجاح.

Bunu başarının çoklu önlemleri olarak düşünün.

فكر في الجليد في القطب الشمالي، والدببة القطبية--

Arktik buzulları, kutup ayıları...

الآن فكر فيما يحدث إذا وجدنا كل هذا الكنز

Şimdi bir düşünün bu hazinenin tamamını bulursak neler olur

فكر الملقن في أن النص الزجاجي يتدفق على الزجاج

prompter şu bir cam düşünün camda yazı akıyor

لكن فكر في الأمر من منظور-- أو، أنا أفكر من منطلق--

bunu şöyle düşünün, ben böyle düşünüyorum,

فكر فيما سيكون عليه أن تعرف بأن المكان المحلي المفضل لديك،

Sıklıkla gidip, arkadaşlarınız veya mekânın demirbaşlarıyla takıldığınız

إنه عملاق ويتحرك ببطء-- فكر في جيجا طن وقرون من الزمان.

Devasa ve yavaş ilerliyor -- millyar ton ve yüzyıllar.

فكر في ما يغير حياتك إذا كان لديك مثل هذا الإرث

şimdi bir düşünsenize size böyle bir miras kalsa hayatınızda neler değişir