Translation of "جميعًا" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "جميعًا" in a sentence and their turkish translations:

وإلينا جميعًا،

Bu mesajım da herkese:

فأجبنا جميعًا:

Tabii ki hallettik.

لدينا جميعًا خيار.

Hepimizin bir seçeneği var.

لأنّنا جميعًا نتوتّر.

Çünkü görüyorsunuz hepimiz geriliriz,

تتحملون جميعًا المسؤولية

Bunların her biri size kriz adına

إنها ضمننا جميعًا.

Bu hepimizin içinde olan bir şey.

علينا التأكيد جميعًا

Irksal kalıpların negatif etkilerini

هنا كتحذير لكم جميعًا.

işte hepinize bir uyarı.

وهي متاحة لنا جميعًا،

hepimiz için kolay erişilebilir,

لذا فإنه سيحتاجنا جميعًا.

Bu işin hepimize ihtiyacı var.

سننظر إليهم جميعًا معًا.

Bunlara hep birlikte biraz bakacağız

الشباب وكانوا جميعًا إسكندنافيين.

genç olduklarını ve hepsinin İskandinav olduğunu gösterdi.

التقاليد تنتمي إلينا جميعًا،

Gelenekler hepimizi ait

كنا جميعًا نشك فيه.

Hepimiz ondan kuşkulanıyoruz.

لقد كنا نبدو جميعًا متشابهين.

Hepimiz birbirimize benziyorduk.

نحن في المكان ذاته جميعًا،

Hepimiz sahadayız.

كان مشاركًا وكنا جميعًا شهودًا.

Gelişiyordu ve hepimiz de buna şahittik.

هناك شيء نعرفه جميعًا باتمان

hepimizin bildiği bir şey de var Batman

وإلا سنموت جميعًا بسبب السرطان

ya da zaten aksi taktirde hepimiz kanserden öleceğiz

إنها تقول إننا سنُقتل جميعًا.

Hepimizin öleceğimizi söylüyor.

لكن بدواخلنا جميعًا نبدو متشابهين.

İçerden, hepimiz aynıyız.

أود أن أسألكم جميعًا سؤالًا واحدًا:

Hepinize bir soru sormak istiyorum:

عندها سنرى تغيرًا حقيقيًا لنا جميعًا.

hepimiz için gerçek bir değişimin başladığını göreceğiz.

تلك المرأة العظيمة التي تُعجبنا جميعًا.

bir alıntıyla başlamak istiyorum.

نقومُ جميعًا بذلك عدة مرات يوميًا،

Hepimiz bunu gün içinde birçok kez yapıyoruz.

لكننا في الحقيقة يمكننا تلافيها جميعًا.

Lâkin hepsi önlenebilirdi.

ونحتاج لأخرى كي ننفّذها جميعًا كمجتمع.

bazılarınıysa bir toplum olarak kullanmalıyız.

وهو أن سيراليون أكبر منا جميعًا،

ki bu da Sierra Leone'nin hepimizden daha büyük olduğu,

الآن لا يمكننا عدهم جميعًا هنا

şimdi burda hepsini tek tek sayamayız

ما سبب خوفكم جميعًا من سامي؟

Niye hepiniz Sami'den korkuyorsunuz?

ودعونا نتذكردائماً أننا جميعًا من نفس العالم،

ve hepimizin aynı dünyanın insanı olduğumuzu hatırlayalım her an,

إذ تطورنا جميعًا في أنظمة بيئية كهذه،

Hepimiz böyle ekosistemlerde geliştik,

إننا جميعًا أينما كنا لدينا سلطة وتأثير،

Olduğumuz noktayı etkileyecek güç hepimizde var,

وبينما أقف هنا اليوم أتحدث إليكم جميعًا،

ve ben burada konuşurken

الآن أنت جميعًا تدعوني بهذا الرجل مجنون

şuanda hepiniz bana bu adam kafayı yedi diyorsunuz

لسوء الحظ ، لا يمكننا وضعهم جميعًا هنا.

Hepsine burada yer veremiyoruz maalesef

لدينا المزيد من التعليقات التي سأقرأها جميعًا

Daha bir sürü yorumumuz var hepsini okuyacağım

إنه فنان عظيم نحن معجبون به جميعًا.

O öyle büyük bir sanatçı ki hepimiz ona hayranız.

يمكننا جميعًا أن نحظى بالعلاقات التي نريدها ونحتاجها.

ve ihtiyacımız olan ilişkilere sahip olabileceğine inanıyorum.

سلسلة أملنا طويلة جدًا ونحن جميعًا مرتبطون بالطبيعة.

Umut zincirimiz çok uzun ve hepimiz doğaya bağlıyız.

وكلما كانت الإجراءات التي نتخذها جميعًا مدروسة أكثر.

ve hepimiz daha bilinçli eylemlerde bulunabiliriz.

نحن جميعًا في هذه الرحلة حول الشمس معًا.

Güneş etrafındaki bu yolculukta hep birlikteyiz.

بالتأكيد، في داخلنا جميعًا القليل من الأنانية والشجع،

Elbette hepimizin içinde bir miktar bencillik ve açgözlülük var

نتذكر جميعًا خزانة ملابس Fuat على أي حال

gardrop Fuat'ı hepimiz hatırlarız her halde

فقط الأشياء التي أملكها في ثقة لك جميعًا.

sadece hepinize güveniyorum.

يمكن أن نجد الإجابة عليها جميعًا على Google.

Hepsinin cevabıını Google'da bulabiliyrouz.

يجب علينا جميعًا التأكد أنه لا يوجد طفل،

Emin olmamız gereken şey

أعتقد أننا جميعًا نستطيع أن نتعاطف مع هذا قليلًا،

Şimdi, sanırım bu konuda hepimiz biraz empati kurabiliriz

أنت تعرف Android ، نعلم جميعًا أن هذه هي Google.

Biliyorsunuz Android'i,hepimiz biliyoruz.İşte o da Google'ın.

ماذا لو عرفنا جميعًا تكلفة الأشياء في الرعاية الصحية مُسبقًا؟

Sağlık harcamalarında neyin ne kadar olduğunu baştan bilsek ne olurdu?

تم تجميدنا جميعًا عندما رأينا نص Faso Aga على الشاشة.

faşo ağa yazsını ekranda görünce hepimiz donup kalmıştık

لأننا جميعًا نعتقد أننا نفهم الأمر من الوهلة الأولى واللحظة المفاجئة،

Çünkü hepimiz ilk bakışta, pat diye her şeyi anladığımızı sanarız

ماذا تقصد؟ ألم تذهبي إلى القمر ولكن تم التقاطهم جميعًا في الاستوديو؟

Nasıl yani? Ay'a gidilmemiş de bunların tamamı bir stüdyoda mı çekilmişti?

بدلًا من هذه المهمة التي هي بداخلنا جميعًا ونحتاجُ للقيام به معًا.

farklı insanların yan projesi gibi olduğunda hata yapıyoruz.

إذا تركنا الحقيقة أو السؤال الخيالي جانبًا ، فإنهم جميعًا يعبرون ، كما أعتقد ، عن

Gerçek ya da kurgu sorusunu bir kenara bırakırsak, bence hepsi çok karakteristik ve tutarlı bir tavrı

تم قطع رؤوس جميع الهياكل العظمية ، وأظهر التحليل أنهم كانوا جميعًا من الذكور ، وكان معظمهم من

Tüm iskeletlerin kafaları kesilmişti ve analizler onların hepsinin erkek olduğunu, çoğunlukla